son durak
bu araca ilk bindiğimde
doğrusunu söylemek gerekirse hiç inmeyecek gibi yeralmıştım hemde öyle böyle değil cam kenarı cam bütün manzaraları kucaklar gibi sonra ordan bir ses bir ses burası son durak ve mecburi iniş... ve yolcu olaraktan bir ben bir ben kalmışım en arka koltukta hemde cam kenarı cam meğer ne tez boşalmış araç hiç farkına varmadan ve demin elveda bile diyemedim son manzara da usulca kayarken gözbebeklerimden ne garip... evet sanırım bi yerden sonra inmeliyim bu araçtan inmeliyim daha başka başka yolcular içinde olsa rolünü bütünüyle tamamlamış bir oyuncu olaraktan ama biliyormusunuz ? insanoğlu zamanla her şeye alışıyor tıpkı birgün ölümü bile kabullenir gibi onun için heybe’nizi olmadık şeylerle fazla doldurmayın sonra hem taşıması hemde vedalaşması çok zor olabilir işte iniyorum nasıl bindiysem öyle olmasa da... |
Güzel dostum, tüm güzellikler senin olsun.Gözlerin güzeli görsün.Ömründe güzelliklerden başka bir nesne ve hadise olmasın.Güzel gör, güzeli gör.
Şöyle düşündüm şiiri ilk okurken,
şair acaba, ilk durak ana rahminden başlayıp, veda eylediği kara toprağa kadar mı anlattıda ben anlamadım. yoksa o kadar güzel anlattın ki, cam kenarı bile ilkel kalmış.konforlu bir hayat,konforlu bir yolculuk. ancak kendisine servis yapan tüm hizmetlilere sürekli nankörlük yapılan bir hayat.
Halbuki bu yolculuğun sonunda, ister ahiret hava yolları ile, ister karacaahmet garı ile de ulaşssan menzile, buyur gir cennetime deneceği gibi, girin burası sizin mahzeniniz denilebilecek bir ceza yurdu da var.
İnsan seyahat ederken, hiç dşünmeden , bir daha geri dönmeyecek sekilde, önce zamanı, sonra eline geçen tüm imkanları ve cüzdanındaki parayı,ve ayağına serilen tüm nimetleri hovardaca kullanır.
Varış noktası, satrt noktasından farklılık arzedince de eywah dersede , bu eyvah para etmez.
Ben şiir böyle okudum.başarılarının devamnı dilerim..
sevgiler ve saygılar.