Düş onayı...Aslı gibidir...
Hayat bazen vahyin kesilmesi gibidir...
Bir duvarla bir pencere aynı seyrin bedelidir artık... Sular boşuna akar musluklardan Ve boşuna kirleniriz Vücudumuz uğruna Boşuna akar zaman musluklardan Ve boşuna sayar Saat Kendine ayrıldığını sanmakla geleceği Mesele durmaz kalbi gibi bir ölünün kolunda Saymaktan vazgeçmez mesela olup biteni Nasıl güvenilir ki Haber vericiliğine Bir doğum öncesinin Mesela Bir kaç rengi var diye gökkuşağının Kutsarız kendi aramızda Küçük yanılmalarla oyalanırız Küçük yalanlarla mesela Gözümüze bir gözlük camının ettiğini Hangi düş etmişti ki Doğal yanılmaları hangimiz doğuştan sevmedik ki Anlamak saymakla En fazla bir geceden bir sabaha uyanırız Öğleden sonraları bir akşama o kadar Ve pencereden sayıklarız krizantem sonralarını... Bir anahtar deliği kilitlenmemize yeterdi de artardı bile Odalarımız uslu kuytuluğumuzdan Dört köşe Manzaralar ve posterler duvarlarımızın hayaleti Olmak istediğimiz ne varsa ve görmek istediğimiz kaç manzara Ölüsüyle bile yetinmek isteyişimiz gibi asılıdır...aslı gibi Düş gerginliğiyle onaylı... Şiirin ruhuna ses veren değerli dostum Nebiha Muradi hanımefendiye sonsuz teşekkürlerimle... |
cevaz ile inlerken yoksunlukta/çığlıksızlığını duyarsın/senin olduğunu farkedip/konduramadığın feryadında/pus bozanlar kabusun olur
tam da burada yok olursun
gönlünce...hep