UZAK ÜLKE
Oyuncakları peşinden soğuk suyun düşüne düşmüş çocuk
Uyanmanın nedenidir belki . Belki de gidebilmenin... Aralayıp arası açık bir kapıyı uzaktan Omuzlarında ki kanat kanamışlığıyla susamak Çağrılmadan girilmezlik hüznü Usanmaktan daha iyidir belki ama sus dendi parmaklarından bir çocuğun dudaklarına Yorgun yolcusuna kırgın bir yolun sonu gibi taşınınca içine Uzak ülke... Gece Bir uykuyla dolar ellerini hiç birimize benzemez bir kimsesi olur gibi yapıp Baş aşşağı uykuya zorlar masallarını dökülürde toplayanım olur belki ardımdan Sırtı terli ay tutulmuş belli su çekilir ayaklarından Usaresine konar böceklerin öpüşleri Kurur boğazında eski bir çöl bir eski isim eksikliği bir pervane ne zaman yolunu şaşırsa Düşüşüverir kirli tırnaklarının içinden şeytan Yol boyu ağlamaz görülmüş serçeler doyunca gözlerinden Bir çocuğun karnındadır artık anne Acıkmazmış bu yüzden Soğuk diye ısınmak için değildir ya herşey masal olunca akıl Bir mum yeter belli ki bir pervane uyanmış uykusunda Bir avuç dolusu sıcak nefesle değiş tokuştadır kalbi artık bir ölünün Varla hiç Yokla var mesafesi kadar masal Anladığından beri sus/muş çocuk Unutmuş geri verip aldıklarını. Kaybolmasından beri Uzaktı ülkesi Gitgide görünmezliğine kavuştu yakınlaştıkça ateşe Meğer Ardında bıraktığı ekmek kırıntılarının elinden düşmesinin Tek sebebi Geri dönmek için değil Doyurmak içinmiş ardında bıraktığı gölgesini... |