IlgınŞiirin hikayesini görmek için tıklayın “Sen/ki ılgının oğlu,”
“Rüzgar eken saçların var.” Köşeler tutulmuş, Zangoç dillerinde, Esir bir şehrin sürgüsüyüm, Yılkılarda yere düşer soluğum, Sürüklenen komutan edasında, Dörtnala çıkıyorum savaşlara. Hüküm/süz, Canın cana çığlığı, Toplu kıyımlarda durağım, Tarifsiz acılar demliyor yollar, Yollar/ki ateşten çemberdir közleri, Önüme sürülen korkular anlamsız, Göğü kucaklayan sanrılarım var. Kanatlar kırık, Taşımak çok zor zafer sözünü, Üstüme biçilen sorgu kefenim, Gülümseyen çiçek yüzlü çocuklar, Yarım ağız ağıtlarda ahtım var, Kadınların mayasında muradım. Çek kılıçlarını, Küle düşsün nefesim, Yarım Anka uyanışında, Döşüme sığınsın çöl sıcakları, Sevdaya kanasın dilde masumlar, Gece sübyan devşirmesin Analardan. Gece sütleğen biçsin hasada düşen tarlalardan ne savaşın izi Kalsın masum yüzlerde ne de ılgına düşsün toraman yiğitler. 03.08.2010 |