Bu şehir unutturmaz seni banabu şehir unutturmaz bana seni tanık olmasa kaldırımları, ağaçları, kuşları bilmese, eyvallah! bilmese uzaktan bakanlar bizi unutturur belki... ama farkında kararsız adımlarımızın kaldırımlar ağaçlar, kuşlar biliyor rengarenk ve parlak çehremizdeki heyecanı. bu şehir unutturmaz bana seni biliyor bekleyişimi dar sokakları bu şehir unutturmaz bana seni, biliyorsun biliyorsun, türkülerini seviyorum bu şehrin sıcağını ve yabanıl düşlerini seviyorum. yoksullarını, düşkünlerini ve isyanlarını insanlarının sevecen tavırlarını ve ağlayarak sanki ağlayarak bakan yanlarını ve sonra bir sinema koltuğundan bir ağacın arkasından ve herhangi bir kaldırımından bana uzanan kollarını seviyorum. bu şehir unutturmaz seni, biliyorsun buldukça fışkıran hatıralarımızı, seviniyorum. bu şehir unutturmaz bana seni, biliyorsun biliyorsun ki acıktığım zaman doyuruyor beni kemeraltında salaş ve kimsesiz yerleri ve düşlerinde ihanet barındırmaması insanlarının iki yüzlülüğü henüz yeni tanımalarını başka şehirlerdeki insanlardan ve seviyorum biliyorsun bir bahar güneşi, gibi mahmur ve yeni uyanmış uykusundan bir çiçek gibi şehrin her hangi bir yerinden bana açılan gözlerini bu şehir unutturamaz biliyorsun ve neyle doldurabilir ki senin yerini? bu şehir unutturur bana kendimi biliyorsun düşlerim kadar bezgin caddeleri, hüznüm kadar solgun parkları ve bahçeleri umutlarım gibi aydınlık çocukları ve senin herhangi bir adımın ya da sözcüğün kulaklarımda bu şehirden, bu caddelerden ve bu çocuklardan ulaşıyorsa eğer, bu şehir unutturur bana kendimi ve sende keşfederim tüm gerçekliğimi |