İşte O Zaman
Huysuz bir kuyu dibi karanlığını
Loş bir ışığın Esir almasıyla oluşan Işığın gözlerine yaptığı Zarif serenat anında Âşık oldum sana. İşte o gece Güzellik kavramı Utandı kendinden. Her güzellik Başka başka yazıldı Artık gönüllere. Her türlü çirkinlik Ters düştü senle… O ışık ki Bulmuştu senelerdir Hasretini çektiği Tüm güzellikleri kendinden utandıracak Sadece ve bir tek Yansımaktayken muhteriz bir halde Demet demet ışıkları Kuş tüyü rikkatinde Bir çift göze… Güneşin kıskandığı Kırmızı bir balon Ve körpe bir yağmur damlası Hasretiyle Sokaktaki çocukların Misket çukurlarında Sevdayı yoğurması O küçücük yaşlarda Kalbin akla dur demesi Çok da uzak değildi bana… Huysuz bir kuyu dibi karanlığını Loş bir ışığın Esir almasıyla oluşan Işığın gözlerine yaptığı Zarif serenat anında Âşık oldum sana. Gözlerinin ‘Açık kahve’ renginde Aklımdan çaldığı kırk yıl hatrı Sahralarda tükettim ben de. Çünkü gözlerine En yakın rengi Orada buldum sadece. Çöl, çöl olduğuna O zaman sevindi işte. Bilmem o gözlerine Kimler bakmıştır Bu zamana dek Kimler kaybolmuştur Şanssız bedevi misali O sahrada. Kimler küfretmiş kaderine de Kimler o hengâmede Helak olup gitmiştir Şimdi bilmem Hangi şarkıda Hangi hüzün nağmeleri Arasına karışmışlardır Hangi meyhanenin Bilmem hangi bir köşesinde? Belki de kaç kişi Küsmüştür dünyaya İmkansızlığın damağında bıraktığı Acı bir sarhoşlukla. Hoş Âşık hayata küsmüş Hayatın haberi olmamış O başka konu. Belki de kaç kişi Oyun yaptı da sana Kandın! Kandırıldın! Gerçek sevenlerinden Muhafaza ettiğin Sırla dolu kalbinin Altın anahtarını Kimlere verdin Ve ‘Hoş geldin’ paspasını Kaç kişiye çiğnettin? Sen bu oyunlara kanarken Her Oyun kendi bacağından asıldı da Sen nerelerdeydin? Huysuz bir kuyu dibi karanlığını Loş bir ışığın Esir almasıyla oluşan Işığın gözlerine yaptığı Zarif serenat anında Âşık oldum sana. Kim bilir daha kaçı Aynı anda vuruldu bu Serenadın en can yakıcı Notalarına… Göz görmeyince Gönül katlanırmış ya Bilmem kaç biçarenin Yere serilmiş duygularına Bastın da Göğe merdiven dayarken Altta kalanlardan Bihaber kaldın… Kaç sahtekâra el pençe durdun Ve kaç mazluma pençelerinle vurdun? Kaç ‘eloğlu’na gönül verdin Kaç gönlü harabe ettin? Söylesene kaç, kaç, Kaç bu şehirden diyorum Kendime Sonra diyorum ki nereye kaçacağım? Bilmiyorum… Bilsem zaten Şiir yazmazdım… Emre GÜLBÜZ |
Öncelikle;Şiirinizin en önemli kısmı İSMİ,mutlaka okuyucuyu etkilemeli.Bu isimdeki bir şiir okuyucuya şiiri pas geçmesine sebep olabilir.Bu yüzden daha etkili isimler bulmanızı tavsiye ederim.
Daha sonra;Konu anlatımınız da hiç nefes alış verişi yok.Bunu okuyan ancak iyi bir sporcu veya oyuncu olmalı.
Yoksa diyaframı şiiri bitirmeye kesinlikle dayanamaz.
Biraz biraz daha kısa şiirlerle yola çıkalım ki kimse yarı yolda kalmasın.
SEVGİLERİMLE.
BEN SADECE YORUMUN ELEŞTİRİYE AÇIK OLMASINI DİLEMİŞTİM.
PEMBE'yi YORUMLA BERABER GİYMEK İSTEMEDİM.
ESEN KALINIZ.
Davidoff tarafından 8/3/2010 11:01:35 AM zamanında düzenlenmiştir.