DOSTA NAZİREŞiirin hikayesini görmek için tıklayın DOSTA NAZİRE ve DOST KARACAOĞLAN isimli şiirlerimin hikâyesidir..
Çok kıymetli ve bir o kadar da değerli gönül dotlarım.. Karacaoğlan için şiir yazmamın nedeni nedir..?? ben küçük yaşlarda iken ilkokulu bitirdikten sonra köyümde bir rençber yanın da hizmeker çırak olarak çalışmaya başladım.. yaşım 11 veya 12 idi. ben "küçük yaşlardan" yani kendimi bildim bileli beri duygulu, düşünceli, duyarlı, hüzünlü, üzüntülü v.s. v.s. bir çocuktum. içimde taa yüreğimin derinliklerinde nedenini bilemediğim bir his, bir duygu, bir hasret, bir üzüntü, adetâ beni yöneten ve yönlendiren, beklediğim veya ulaşmak istediğim bir şey vardı. derken günler böylece geldi geçti. velhasılı kelem askere gitmeden 1-2 yıl Denizli de kalmıştım. askerden geldikten sonra Denizli’ye tamamen yerleştim.. 1999 Ocak ayından beri Denizli "yerel" Hizmet Gazetesinde 4 yıl kadar, fotoğrafımla birlik de şiir köşesi yazdım. daha sonra da "Meydan gazetesin de sanırım 2 yıl şiir köşesi yazdım. fazlasını bilemiyorum. Hizmet gazetesinde benim yanımda köşe yazısı yazan "bir abii, bir de amca dediğim" kişiler ve yandaşları Dernek kurdular benim doğru konuştuğum için yalanım, palavram. yağcılığım, yalakalığım, kancıklığım, kalleşliğim olmadığı için (beni derneğe almadı başkan "ş,t,k." daha sonraları gazetede yanında ki şiir köşemi başka sayfalara attırmış v.s v.s.") daha sonraları Âşık Salih senin şiirin alıntı dediler dedi başkan. kim dedi diye sorduğumda? karşımda sırıtarak gülüyor kim olduğunu söylemiyor yanlarına abii diye geldiğimin her defasın da Âşık Salih şiirini yine alıntı dediler diye diye beni gıcık ettiler. şiiri alıntı diyende, o zamanlar 65 yaşında 5 vakit namaz kılan ve gazeteye her gelişimde "güzel çay demlediğim için" benim çay demlememi isteyen elimden çay içen yani hizmet ettiğim kişilerden birisi daha sonra onun dediğini öğrendim. ama tartışma benden olmasın diye bir kaç gün sustum.. bir gün şiir konusunu kendisi açtı. bende amca benim şiirimi "Karacaoğlan dan" alıntı demişsin dedim. yok ben alıntı demedim. "Karacaoğlan tarzında" dedim falanda filan diye kıvırmaya başladı. bende Karacaoğlandan alıntıysa belgesini getirin, ispatını yapın dedim yapamadılar, kıvırdılar, kıvırdılar, yine kıvırdılar.. veyahut ben Karacaoğlandan alıntı şiir yazıyorsam niçin o gazeteyi okuyan kişiler, aboneler, veya edebiyat hocaları ve diğer şairler gazeteye Âşık Salih alıntı şiir yazıyor diye telefonla gazeteyi veya beni arayıpda uyarmamışlar..?? tamam ben Karacaoğlan tarzında olduğunu kabul ediyorum ama senin başkanın benim şiirimin alıntı olduğunu senin söylediğini söyledi dedimse de dansöz gibi bayaa bi kıvırdı. demek istediğim şudur ki, ben gençliğimde İLÇEM DİNAR DA DOKUMA ATÖLYESİNDE ÇALIŞIRKEN bazı şiir kitapları okumuştum. "Kerm ile Aslı" "Arzu ile Kamber" "Ferhat ile Şirin" "Leyla ile Mecnun" "Karacaoğlan" v.b. "ve ilkokul mezunuyum Edebiyat bilgim de olmamasına rağmen böylesi şiirler yazıyorum. tedbir benden taktir sizden" ben bir yerlerde çalışırken köylerde filan yani, kendi halimde çok duygulu ve düşünceli idim o zamanlar fazla toplum içinde bulunamadım içime de çok kapalıydım kimseye bir şey diyemiyor, derdimi anlatamıyordum. ne dersem kendime der, dertlerimi, sorunlarımı kendi kendimle paylaşırdım. onun için Karacaoğlanda babasıyla tarlaya işe gittiğinde istirahat zamanında filan az ileri gider oturur kendi kendine avunurmuş Yanlış söylemiyorsam..?? bende öyle olduğum için, "tamamen değil kismen" Karacaoğlan tarzında şiirler yazdığım vede o kişilerde karacaoğlan tarzı dediği için DOST KARACAOĞLAN ve DOSTA NAZİRE v.b. isimli şiirlerimi bu yüzen özel olarak yazdım. o kişiler Dernek kuruyorlar "Kültüre hizmet falanda filan gibi kültüre hizmet eden şahkülü düzgün kişiler böyle yapar mı..??" ben kültür adamı dağilmiyim? niçin benim şiirlerimi alıntı diyorlar iftira ediyorlar beni bu şairlikten soğutup uzaklaştırmaya çalışıyorlar..?? onların derneği meftaa oldu hemde kendi güvendiği adamlarından buldu "Alma mazlumun âhını, Çıkar âheste,âheste" Allah’ın izniyle ben "yıkılmadım dimdik ayaktayım" yani koskoca dernek beni yıkamadılar kendi kendilerini harabettiler.. ben bu şairliğimden soğuyupda, veya benim şiirlerim alıntıymış diye korkupda bıraksaydım onların ekmeğine yağ sürmüş olacaktım. onlarında istedikleri buydu zaten ben onlara ne ettimse bilemiyorum.. sizlerede kötülüğü dokunuyordu az kalsın, yani ben siz değerli gönül dostlarımdan, sizlerde benim gibi bir gönül dostunuzdan mahrum olacaktınız.. v.s v.s. "Daha anlatacak şey çok,, Ceremeye verecek para yok..??" * * * Şiirsel insanlar olmamız dileklerimle..?? * * * * * * Sevdalı Gönlümden, Yaralı Yüreğimden,* * * * * *Cünlenize, Sevgiler, Selâmlar, Saygılar, Hürmetler.* * *
Karacoğlan ile gönül dostuyuz,
Yazdığım şiirler dosta nazire. Bizleri sevene sevda postuyuz, Bazı şiirlerim dosta nazire. Esmer Salih der ki; dosta benzerim, Sevdam ile yad elerde gezerim, Bakışından zor güzeli sezerim, Yazdığım şiirler dosta nazire. Güzelin cilvesi ilaçtır derde, Vefalı güzeller acaba nerde, Gönlümüz geziyor gamla, kederde, Bazı şiirlerim dosta nazire. Güzel ile sevdalara sızarız, Bizi yârdan ayırana kızarız, Zeynep’e, Elif’e şiir yazarız, Yazdığım şiirler dosta nazire. Âşık Salih der ki; dostu ararım, Candan sevenleri bulmak kararım, Sevdaya düşeli çoktur zararım, Yaralı yüreğim dosta nazire. Ozan Sevenî’yim demem yalanı, Yüreğimde eylediler talanı, Siz söyleyin gayrı geri kalanı, Sevdalı gönlümüz dosta nazire. “01.07.2006” * *Ozan*Seveni* * Âşık Salih ARMAĞAN * *Şair*Yazar* * |