Şaşarım
Yine meydanlara akın başladı,
Türlü telden çalan saza şaşarım. Mızrağa geçirip, beyni haşladı, Gözleri döndüren hıza şaşarım. Mutfakta pişirip ortaya koydu, Sofrada kim vardı ve kimler doydu, Bu acı soğanı kaç kişi soydu, Gizliden karışan tuza şaşarım. Demokrasi idi konulan isim, Korundu her zaman, akraba hısım, Daha yetmez gibi ayrıldı kısım, Şimdi olmaz diyen naza şaşarım. Gerçek adaleti herkes sormalı, Vekilde benimle hesap vermeli, Çağdaşlık isteyen kafa yormalı, Tek taraflı dönen söze şaşarım. Temelde uzlaşma yoksa çareniz, Bulunmaz amansız düşer çehreniz, Zihnimde sorular nedir gayeniz, Diyerek uçuşan toza şaşarım. Ben yaptım olacak başka yolu yok, Sözüyle mi başlar toplu yolculuk, Renkten renge girer bu oyunculuk, Yerlere vurulan dize şaşarım. Düne cunta diye yaftayı vuran, Ne farkın var senin yok mudur soran, Hürriyet düşleyip hayaller kuran, Şahlara verilen koza şaşarım. İyi kötü şimdi durur yan yana, Bundaki hikmeti soran sorana, Hepimiz kurbanız cennet vatana, Gâvura sürülen yüze şaşarım. Ciğerimde bugün yangın harlandı, Yüreğim sıkıldı zihnim bulandı, Şaşıp kaldım beyin nasıl sulandı, Sinsice sağılan yoza şaşarım. Düne çamur attın kabul baş tacı, Daha mı iyiydi yaptığın hacı? Lokmaya muhtaçtır anayla bacı, Yüksekten verdiğin poza şaşarım. Yoksulluk paçadan dışarı taştı, Haklı unutuldu, gariban şaştı, Kırdığın cevizler binleri aştı, Manalı bakışan göze şaşarım. |