zalim zulmün varsa-benimde ahım var...
Seyre dalarken kimsesiz sokak ortalarını
kimsesi oluveriyorum perişan çöp dolu kaldırımların, ellerime tutan o soğuk, o soğuk merdivenlerde çürütüyorum yarınlarımı.. vedasız gidişlerden bıkmış gönlüme veda eylerken temmuz geceleri, sefil ve perişan oluveriyor gözbebeklerim aniden.. alışkın değilim beklide böyle sessiz yazlara, benim yaz akşamlarımda çiçek kokusu ve yarin mayhoş bedeni dolanırdı hücrelerimde, heyecanım kalbimi yırtarcasına aşarken bendini, çiğneyip geçti yar, nilüfer kokulu bedeni… sevdalara kucak açmak için yelkenler fora derken zalim zulümler bana kaldı gene çaresiz.. Tırnak uçlarıma kondurduğum kum taneleri öperken ellerimi, beyaz mendil süslemişti bir ara avuç içlerimi.. sefan olsun, ayrılık bu ya; gelip geçici.. zalimin zulmü varsa, mazlumun ah ı var tutar ya.. tutar bel ki… |