krallık parodisi
hükmü düşük sefil kral,
keşfine serili ruhunu sustur bu gece, harmanlayıp sigarana kanını, yeni doğan bebekleri as gökteki ayın huzurunda... (-şair iyi biri gibi susar önce) şimdi öyle bir şarkı seçki sen, bütün iç dünyanı düze çekecek, yerli yersiz renk oyunları, kaşınıp duran gece krallığı, -uyuz gece krallıkları, cilalı gece karanlıkları, bir tokatla parçalara bölünecek. şimdi o seçtiğin şarkıya serçe ismini koy! dilinden ardına bakmadan gitmesiyle, şu bardağın dolu tarafı olma mücadeleni, vesaire vesaire ile bitmeli dediğin şiirlerinden vicdan azabına uzanan cümle girdaplarına kadar, herşeyini al götür kendine, herşeyini çek ve annene söz ver, tamam! iyi bir çocuk olucam ben,-söz. tamam! ben, iyi bir çocuk olucam, (-şair iyi birine söz vermiş gibi, koparır serçenin başını) şimdi bir yerlerde bir şiirse eğer yazılan, yada bir şiire sap olma mücadeleleri ise, sence herşey işkence, yada ne bileyim, yada, ne bileyim le başlayan bir cümle ise, sadece yazmak için, sadece ertelemek içinse nutuklar, yaşamayı unutan çocukların, yada yaşamayı unutan insan bayramlarında... (-şair susar, kendini toplar, açıklama istemez, işini yapar, kafasından geçen kelimelere bir bir iğneler batırır, nefes almaya da çalışır) şimdi biryerlerde... birden bire olan cinayet sonrası, Asfalttan yıkanan kanım ben, ya teslim ol, ya bırak pıhtılaşayım, sök kadabracım, damarlarım senin, boncuklar diz damarlarıma, as boynuna, as kanlı bileklerine, inanıyorum güzel olmalısın (cellat kendide inanmaz buna) dilini çıkarıp durma küçük kız, alay edilecek birşey değil idam, gözlerimi yumacağım şimdi, ve sende yum, annen izlettirmicek infazımı, annen seni çok seviyor küçük kız, sende sev anneni... (küçük kızın annesi üveydir esasında) gökte ışıl ışıl kalp atışım, gökte fazladan yapıştırılmış yıldızlar, suskunluğunu serip yoluna, kapılarıda açın mavi kapıları, içeri girsinler, sereserpe kefen, kefenli yiyeceklerden yiyin, en güzel dudaklarınızı koyun sepetime, şu biriktirdikçe ağlayan gözyaşlarımıda, sen küçük kız elini sürme, bırak toplayıp gitsinler işe yaramaz artık diyenler... (hayat sizleri nasıl olsa, yine evlat edinir) geride sensiz bensiz... geride sensiz bensiz, en güzel yazamadığım şiir, olmaksa bu akşam, gün aşırı tazeliklerde, sus ve tükürüğünü son kez yudumla, gururdan bahset, sen kusurunu belli etme yinede, ağlar gibide yapma... (-şair eski bir şiirini hatırlar) ’böyle gecelerde doğar bir şair, hiç şiir yazamadan öldürülür...’ (-şair ellerini uzatır, susar) gece... bebekler... krallıklar... karanlıklar... (-kral şaire bileklerini kesmesini emreder..) Selcan Adalı |