TOPRAK OLSAM
Zaman dursa
başka yerlerde telaşsız ağrısız sızısız Toprak olsam insan elinin değmediği dağ yamaçlarında Su olsam karlı dağlardan akan henüz kirlenmemiş Ağaç olsam çiçek olsam toprağına tutunan sessiz rüzgarlarla sevişen uyusam her seher toprağa çiğ düşüne kadar ve uyansam tenime düşen çiğ tanelerinin serinliğinde fabrika bacalarından motor seslerinden uzak beynimi tırmalayan telefon seslerinden uzak insan ihanetlerinden uzak toprak olsam insan elinin ulaşamayacağı yerlerde can versem ağaca çiçeğe yeşeren çimene ellerim kavgalardan yorgun gözlerim kör olmadı nede kulaklarım sağır bilincim her defasında gör dedi duy dedi gördüm duydum hissettim acıdı her yanım kömür madeninde göçüklerde işçiler yer üstünde yürüyen ölülerin ayak seslerini duydukça yeniden ölüyorlar yer üstünde kanlı elleriyle yürüyor ruhsuz ölüler ve göçüğün ağzında bir kadın ağlıyor eteklerinde bir çocuk her yanım acıyor yer altında umut olsam toprak olsam bin yıllık çınarların köklerini saklasam can olsam yada yaşlı bir adam değil küçük bir çocuk olsam toprakla oynayan |