SUSMALAR
Farz-ı mahal...
Açmazsa derdini sedayla insan Sessizliktir o an en güzel lisan Ne bir riyakarlık ne yalan dolan Yürekler sonsuz bir huzurla dolar …Göz susar, dil yumar, gönüller dalar …En güzel izahtır safir susmalar. Aslında... Ay ışığı söner, aydınlanamaz Gölgen bile donar kımıldanamaz İnlersin usulca ve avaz avaz Ürperir pusarsın, cesaret yılar …Duvarlar daralır, kasar odalar …Körkıyım şölendir zifir susmalar. Aynalar bile hep puslu gösterir. Sözcükler dimağda kaybolur, erir Gaipten cisimsiz meyal belirir İnmeler oturur, ruhu taş kılar …Boşluğa yankıdır boğuk nidalar …Dönüşü olmayan sefir susmalar. Kendinle kalırsın bir an öylece Sözcükler dağılır, çöker her hece Unutuverirsin yaşamak nice Özlediğin benzin gül gibi solar …Ufkun ardındadır artık sevdalar …Vicdansız, duyarsız, kâfir susmalar. Ünlersin ünlersin duyulmaz sesin Derinlerden solur kesik nefesin Ne iştahın kalır ne de bir esin Hayattan bezdirir boğucu yular …Mahşere dökülür loş iptidalar …Pespaye suretle tekfir susmalar. Ansızın şakağa nedamet vurur Söylenmemiş sözler karşında durur Alır da ruhunu ‘’hiç’ e savurur Feryat figan inler sessiz sedalar …Manasız sallanır boş elvedalar …Cismine biçilmiş zefir susmalar. Şengül CENNET 10-07-‘10 |