ESARET...
geceye çalar gözlerin
ah o zeytin bozuğu gözlerin bakar uzaklara derin derin... çukurova gibi kurak o ellerin... neden tarsus çayı gibi yatağına sığmaz hep taşar sel olur o gözlerin... türkü türkü yakar hasretin içimi terkos gibi sana hasret sana esaret... ah pamuk tarlalarının susuz toprakların çileli kızı esaret hasretimin türküsü... gel gel de dicle sevinsin taşsın yatağından fırat hasankeyf... gel ki güneş yanığı ellerim üşümesin haziran sıcağında... ah hasretine esaretim mahkumluğum müebbet... varamadığım şehirsin nefes nefes... terkos çayı gidermez susuzluğumu sana sana öylece hasret... ben yangınlardayım sen çukurovanın yakan korunda hangimiz yanmadık ki esaret... çukurovanın toprağı nasıl suya hasretse ben de sana öyle hasretim esaret sen yanma bari kendi ateşimle bırak kavrulayım ağrı gibi içten içe kavrulsun bedenim bırak... düşünme beni... git düşünme kan rengi gözyaşlarımı esaret |
ve
çaldım haberin ola dost=)
şiire gelince süppeerr=)
saygımla...