KRAL ÇIPLAK-MIŞ
Tabi ki sabahını çalacağım
gecelerin karman çorman bitecek gel demek gerekecek yıllarca aşk böyle bir şey işte. Muhtemel ki arkamı dönüp gideceğim tabi ki en umulmadık anda. tokat gibi, çığlık gibi, güneşi batıranından keskin kırmızı. Mesela temmuzda gideceğim. Seni acıtmak için Geri dönüp karşı kaldırımda bekleyeceğim gözyaşlarımı öp diye ağlayacağım -hatta belki de zorla üzül diye yan diye Düğüm düğüm yakamozlar saçacağım kapına yarısı çalıntı, kırık dökük, sevimsiz mi sevimsiz. Başka kapıların önünden geçerken isimlerini okuyacağım zillerin her zil bir nefes kapı ardında. Rakı içip koşmaya başlayacağım dokunmadan sarılacağım görmeden uyumayacağım Kaç kez suya girecek ayaklarım bilinmez eline dokundukça içim titreyecek. Adını tekrarlamak defalarca ilk kez söylercesine ezberlercesine sevgilim dememecesine A-B-C bir-iki hece uzak-yakın çayır çimen sonu bilinen bir bilmece.. Muhtemel ki seninle bir gün bir gece kral çıplak diye avaz avaz inletmek bu şehri, cenneti alem-i Toprak çatlamış Kapıyı kapat. Yanıma yat 02.07.2010 |
Aşk, acısını duymadan acısına inanmaktır.
Bunu biliyoruz, ama yinede bir gün bile hissedebileceksen aşk güzel bir şeydir. Acıtmak için her köşe başına geri geldiğinde senin için acıyordur aslında.. onun için oradasın, kendin için tekrar görebilmek için. Patolojik bir durumdur aşk... Dünyada milyarca kadın-erkek varken neden o. Bir saplantıdır aslında aşk. Tutkudur, özlemdir. Bütün bileşenleri içinde saklayan bir davranış biçimidir de.
Tebriklerim çokça