ZOR YAŞAM
Yaşam…
İki yol arasındaki görünmez çizgi Silik renklerdeki, sanal belirti Umutların yıkıldığı bir macera O an , o zor an da ayrılıyor her bir kısma ; Korkular ve hayaller… Caminin minaresinden duyulan O yankılı ezan sesi Tüm ahengiyle çınlatırken kulakları Kilisenin içinde tapan gençler ise Çürütüyor Müslümanlığı Ne isyanlar yetiyor bu faciaya Ne de karşı koymak çığlık çığlığa Yetmez! Azabı bilmeyen kalpler; Asla kiliseden adını sildirmez.. Gördüğü zaman o ayetleri O zaman anlar cehennemin ateşini Cennetin güzelliklerini Hurilerin sevinçlerini… Ağlar! İçli içli Duyurmadan tapınaklara İsyan eder! çıldırır gibi Belirtmeden o hain solculara Pişman olur! Siler tüm mazisini Bozmaz asla o ibadet yeminini! Kasvet dolu anlar yaşar o ruhlar, Bir bir dizilirler soylular Her an kaçar o yolunu sapanlar !!!! Bilmezler ki dağların sahibini Görmezler ki Nefislerini verip sevdireni Hissedemezler ki sinelerinde O ilahı aşkın sevincini Topraktan geldin ey kul! Yine oraya yolun… Uğraşma boşuna dünya işiyle Önce bir savrul !!! Sonra da yorul ey kul İbadetten yorul Kulluktan yorul Ağlamaktan ve acılardan Hüzünlerden ve sitemlerden yorul Ama pes etme ey kul sakın pes etme !!! Diren hayatın zorlu oyunlarına Ne yaptım diye ağlayıp yakınacağına Çalış… doğruların ispatı için çalış !!!! Kapış… yalan insanlarla kapış !!!! Ve göm kendini artık ey kul !!! Şurada kazılı olan mezara !!! |
ayrıca şiirde tarafını tutarken öyle ifadeler kurmalısın ki karşı taraf bile seni takdir etsin
direk hedef almamalısın insanlrı mesela orda kiliseye giden gençler ve o hain solculara sözü şiire şık düşmemiş
solcuları sevmeyebilirsin lakin şiirlerini öyle yazmalısınki davanı anlattığın şiirlerini solcular bile okumalı anlıyormusun beni