Eyvallah
Eyvallah
Gözlerin Kız Kulesi kadar yalnızken Sözlerin İstanbul kadar sessizken Ve her bakışın bir İstanbul akşamını hatırlatırken Açma gözlerini ki depremler olmasın yüreğimde.. Gözlerini her gördüğünde gözlerim Hüznün gölgesinde yağmurlar yağıyor yüreğime Ve hayatı yaşamak geliyor içimden Boğazda martıları seyretmek Çamlıca’da çay içmek geçiyor aklımdan. Dalgalar inadına anımsatırken gözlerini Yağmurlar inadına sen gibi yağarken Ve her rüzgar hemsefil yüreğime eserken Ağlamak geçiyor içimden gözyaşlarımı biriktirerek. Ve meçhulden yürürken yeni bir dünyaya Mevsimlere bağışlıyorum tutuksuz yargıladığım aşkları Yüreğimin kıyısında kalmış gözyaşlarımla Ve ellerimin arasında yok olan sevdalarımla Akşama meydan okuyan kaldırımlarda Seni sensiz akşamlardan sensiz sabahlara adıyorum.. Kurumuş bir çınar yaprağı gibiyim bu günlerde Korkuyorum meçhule düşmekten Meçhulden şehirlere gitmekten. Denizlere adayacağım bugün biriktirdiğim sabır taşlarını Dalgalara vereceğim içimdeki bütün yalnızlıkları Ve denizler ne kadar kızgınsa da Gün batımını izleyeceğim akşam üzerileri. Kendime gelmekten çekinmediğim sonbaharlarda Ömrümün baharını unutup kışını yaşamanın hüznü var yüreğimde. Benliğimle sığamadığım dünyaya Günahlarımla nasıl sığacağımın telaşı var.. Zamanın bir sonbahardan ibaret olduğunu düşünmemiştim. Ve gülmenin bir anlık heves olduğunu fark etmemiştim. Yağmurları hiç böyle sevmemiştim en azından. Seni akşamı rüzgarı ve sensizliği böylesine yaşamamıştım.. Ve şimdi güz yağmurlarında kaldırımlara düşen yapraklar kadar yalnızım. Ömrümün nisan yağmurlarını aşkımın son baharını düşlüyorum arda kalanlarla. Işıksız semtlerin alacakaranlığından Aşka Rüzgara İstanbul’a Yağmura ve Sonbahara gözlerinin ışığıyla Eyvallah diyorum en içten. Eyvallah…Eyvallah… |
Saygı ve selam ile...