SUSKUN KENTLER DİYARI
Önce annemden kalma yadigar bir
Saç tokası saklandı arka bahçeye Gündüzleri boyadığım ağaç, akşam olunca Saklardı bütün güzel renkleri. Nice zahmetlerle serptiğim yıldızları Güneş toplardı bir bir sabahları. Hain bir kedi kırardı saksıları Dilimde yarım yamalak öğrendiğim Babamın diliyle söylemeye çalışırdım şarkıları. Sepetime doldurduğum çocukluk düşlerimle Yol alırdım kimi zaman acı tatlı silkeleyerek kilimleri. Aklım takılı kalırdı bunca cebinde taşınan kimliklere Anlamazdım neden bazı çocuklar sahipsizdi. Yıllar sonra ben âşkı dilenirken onlar ekmek isterdi. Önce annemden kalma “ana sözler” terk etti beni. Yüzüme vuruldu bütün ayrılıkların kilidi Dilimde yarım yamalak öğrendiğim Anamın diliyle söylemeye çalıştığım şarkılar kirlendi. Gökyüzüne bakardım kirlenmiş avuçlarım yıkansın diye Bulutların akmasını beklerdim yarı uykulu Kuşların baharla geldiğini öğrenmiştim Hep mutluluk getirecek diye umut dolu yarınlar Taşırdım, çocuk önlüğümün düğmelerinde Yakamda baharı çağıran gül olurdu Sonraları öğrendim hayatın istediğin gibi gitmediğini Çamura çökünce akıl veren dost kisveli Düşmanların gizlendiğini. İnsanlar çoğu zaman aptal kutusuna saklı Acıları yaşarlardı geceleri, misafir oldukları evlerin Duvarlarının dili hep bilmedikleri dillerden Ağıtları gizlerdi. Sahte tebessümlerle tek kelime edilmeden Kirli tabaklar kalırdı mobilyaların üstünde Kim ne konuştuğunu bilmeden aranırdı Can sıkıntısına eş telefonlardan. O vakitler daha mektupların beyaz kağıtı kirlenmemiş Kestaneler de soba üstünde pişerdi. Sel baskınları girmezdi yaşantılarımıza Toplum olarak depresyon geçirmezdik Ağaç altında oturmuş dinlerken birbirimizi. Önce annemden kalma yadigar kedi Terk etti bizi, sonra da Kaldırım taşları sakladı bütün gizlerimizi. Sonra çok konuşup da birbirini anlamayan kitlelerin İçinde suskun kentler diyarı kaldı. M.S./2010 KAHRAMANMARAŞ |
Kestaneler de soba üstünde pişerdi.
Sel baskınları girmezdi yaşantılarımıza
Toplum olarak depresyon geçirmezdik
Ağaç altında oturmuş dinlerken birbirimizi.
Önce annemden kalma yadigar kedi
Terk etti bizi, sonra da
Kaldırım taşları sakladı bütün gizlerimizi.
Sonra çok konuşup da birbirini anlamayan kitlelerin
İçinde suskun kentler diyarı kaldı.
güzel anlamlı harika bir şiir gönlünüze sağlık