Bela…Hakikat deryasına, gark olanlar derler ki, Kendi nefsinden gelir, kul başına her bela… Yaradan’a yar olan, o bahtiyar erler ki, Nefsin azgınlığına, gem vurmuşlar evvela… Cevabı bulunmayan, bin türlü neden-niçin, Kemirir yürekleri, gün be gün için için. Ayağı düz basmayan, nefsi kaldırmak için, Lanet şeytan peydahlar, süslü bir manivela… Şeytanın tek hoş yani, görevine sadakat, Kim bilir ne büyüktür, bu huydan duyduğu tat. Kolaylaşır muhakkak, o’nun da işi kat kat, Edince nefis kulu, mala-mülke müptela… İnsan haddi aşarsa, taşıyamaz kendini, Nefsin ihtiras seli, yıkar gönül bendini. İkide bir koparır, terbiye kemendini, Sahte safa uğruna, cümle cahil-cühela… Nefsin en has dostları, haset ile kibirdir, Onlara her şey mubah, haram helalle birdir. Nefsi tatmin yolunda, son merhale cebirdir, Etti mi şer arzular, ruhu bir kez istila… Doğan er geç ölür de, nefis oralı olmaz, Beden hâlsiz kalır da, o’nun hırsı hiç solmaz. Vade gelip çatmadan, dünya heybesi dolmaz, Kör eder de gözleri, servet markalı cila… Benzemezmiş zerrece, başka hiçbir yaraya, Nefsin esir etmesi, kulu pula-paraya. Elbette sokulmalı, akıl-mantık araya, Mahallenin imamı, vermeden bir gün sala… Veli BOSTANCI |