Gitmeliyim...
devrimci bir edaydı benimki
ruhların sükunet bulduğu anda yeniden dirilmek için nadasa yatırılmış. mağrur bir mazi kırıntısı uzun tırnaklarında kir dolu bir militan gibi kirli sakallı. hiç bir zaman anın ötesinde saatler yoktu ya ölüm ya sen gibi devrildim... -şimdilerde bir flütün eşliğinde, gölge arayan bir vatanseverim. inadına kimliksiz...- ve ben, aşktan söz ederim aşklara yalan derler oysa yalansa yalan derim... -şimdilerde çapraz ateş bir aşkın, yaralarını sarıyorum kendimce...- inançsız... sızım sızım sabahların güneşe bakan yönünde gözlerimde ışıktan huzmeler yürekte hüzünlerle... -sabahlara uyanmanın pişmanlığı sarıyor beni, keşke bilseydim aşkın, ölümlerden ölüm olduğunu...- gitmeliyim... |