UFKUMUN ELA GÖZLERİZamansa çalan bizden, Sıcacık gülüşlerimizi Ve ışıldayan gözlerimizi, Alıp geri getirmek mümkün mü? Deniz mavisi hayallerimizi… N umutlar ektik, Kar tanelerine; bembeyaz, Gülüşlerimiz kayboldu dünlerde, Birçoğu, haylaz… Rüzgarlarla saldığımız selamlar, Şimdi bir uğultuya döndü, Bir yanardağken gönlümüz, Güneş güneşken bakışlarımız, Bir gözyaşıyla söndü… Suyu verilmeyen çiçekler gibi, Solarken günden güne, Yaşamın yıldızları, Bir yakamoza yenik düştü, Ege’nin deniz kızları… Ufkumuz ela gözleri resmederken, Siyahtı arkasındaki gökyüzü, Çağdan çağa geçsin diye, Ulu bir çınara anlattık, Hasret adlı öykümüzü… Çıkardık dipsiz bir kuyudan, Ölümsüzlük suyunu, İçmek nasip olmadı, Boynumuzu büküp kabullendik, Kaderin oyununu… Özgürlüğe yol aldık, Bir kuşun kanadında, Meltemlere yazdık yazımızı, Gökyüzüne haykırdık, Çıkmayan avazımızı… 28/06/2010 Antakya/HATAY Mehmet Ali Türkan |
Kar tanelerine; bembeyaz
Zor bir mevsimin aşkı belli ki.Kar tanelerine ekilmiş cesurca umutlar.
Güneş güneşken bakışlarımız,
Bir gözyaşıyla söndü…
Kimin bakışları sönmedi ki hocam. O yüzden tek bir güneş doğuyor her gün hepimizin gözlerine.
Suyu verilmeyen çiçekler gibi,
Solarken günden güne,
Yaşamın yıldızları,
Harika bir benzetme olmuş. Ben niye düşünemedim diye üzülmedim de değil.
Ufkumuz ela gözleri resmederken,
Siyahtı arkasındaki gökyüzü,
Siyahtı arkasında ki gökyüzü. Bayıldım bu satıra. Sanırım biraz da kendimi hatırladım. Renkli ve imkansız hayallerimin arkasında ki gökyüzü de genelde siyah oluyor. Ama olsun , siyaha değişik renlkler çok yakışıyor.
Gökyüzüne haykırdık,
Çıkmayan avazımızı…
Acaba neden bazılarının içlerinde patlayan sesler dışarıdan duyulmuyor. Bu terbiye mi yoksa dünyanın merkezinde olmadığını bilmek mi? Belki fazlası fakat bana göre insan olma sürecinin en doğal parçası.
Dayanamadım şiiri ben de sahiplenip, paylaştım. Ellerinize sağlık, saygılar