düş...
Düş
Gozyaslarımın sırılsıklam ettigi yastıgın yuzumu islatmasıyla uyanıyorum gene sensiz bir sabaha, Mutfaga gitmek için merdivenlerden iniyorum ve birden seni goruyorum, Arkan donuk kahvaltı hazıorlısun sanırım bana, ve oksurdugum için bana o eskiden hic sevmedigim seyden yapıosun, Artık seviyorum o dahi cok mutlu edebiliyor beni, burusturmuyorum yani yuzumu. Yemek odasına gotururken kahvaltıyı, Beni goruosun, Elindekileri bırakıp sarılıoruz, Her yer bembeyaz , heryer pespembe oluyor biz sarılınca, Baslıyoruz aglamaya , Pencerenin kenarından bizi izleyen kucuk melekler de aglamaya baslıyor bizi gorunce, Elele gecerken salona baslıyorsun bensiz gunlerini anlatmaya, Gozlerimizin içindeki parıltı gunesi kapayabilecek kadar artıo, Ve romantizm bize bakarak yeni manzaralar ciziyor tablosuna, Hiç bırakmıyoruz ellerimizi ,kolay mı onca zaman ayrı gecirdi o eller birbirinden, Ruhlarımız ozlemis sanki birbirini onlar ayrı bi yerde sevisiyor biz ayrı yerde sarılıyoruz birbirimize, Hic bırakmıyoruz ellerimizi, Bi elin benim elimde digerini yanagıma koymussun her zaman ki gibi, Diger yanagımda senin yanagına yapısık duruyor oylece, Mutluluktan farklı bi duygu sanki ölümle eşdeger, Orda oylece duran yuzyılları devirebilecek bir aşk tablosu gibiyiz, Beni ne kadar cok sewdigini anlatmaya calısıyorsun sana cok benzeyen güzel kelimelerle, Daha sonra bizi hep uzaktan gordugumu farkediyorum... Ve gözyaslarımın sırılsıklam ettigi yastıgımın yuzumu ıslatmasıyla uyanıyorum gene sensiz bir sabaha... Çağatay AKYAZI |
HOŞ BİR ÇALIŞMA
TEBRİKLER SAYGILAR