İSTANBUL
İstanbul,
bir sabah… Bir yudum çay sıcaklığı, düşlerimin en mavisi İstanbul Bilirim gözlerinden gelir bütün vapurlar. Sımsıcak yüreklerde büyük sevdalar Bölüşülen ve bölüşülmeyen bütün umutlar… Bir rüzgar eser saçlarından Gözlerinin kömür karası İstanbul… Sonbaharın acımasız elleridir akşamlar. Yoklar usulca. Karşıda soğuk ışıklar, bir martı çığlığı… Yüreğimin hüzün sarısı İstanbul. Ağır sevda türküler –Pencereden kar geliyor- kızılcık şerbeti, buram buram hasretsin İstanbul. Yüreklerde bir ince sızı, işlemeli mendilde bir damla kan… Kar üstünde kan kırmızısı İstanbul. (ARALIK,2006-TORBALI) |
bir sabah…
Bir yudum çay sıcaklığı,
düşlerimin en mavisi İstanbul
* Bir ve İstanbul mükerrerliği alt alta olduğunda sesini zorluyor şiirin.
Bu sabah
Bir yudum çayda
Mavi düşlerimsin İstanbul.
Bilirim gözlerinden gelir
bütün vapurlar.
*Bilirim, gözlerinde vapurlar
Sımsıcak yüreklerde büyük sevdalar ( sımsıcak - yürek / sevda) tamlamaktan öte göze sokarcasına... souçta sevdayı barındıran yürek değil midir ?
Bölüşülen ve bölüşülmeyen bütün umutlar… ( bu da okumada sesi zorlaştıran bir dize) tıka basa umutlar / vb. bir ifade arasanız ?
Bir rüzgar eser saçlarından ( klasik, hemen hemen hepimizin kullandığı bir ifade) - bir rüzgar martı kanatlarında / bir rüzgar salınır Çamlıca'dan vs..
Gözlerinin kömür karası İstanbul… ( Gözlerindeki kara, İstanbul)
Sonbaharın acımasız elleridir akşamlar.
Yoklar usulca.
Karşıda soğuk ışıklar,
bir martı çığlığı…
Yüreğimin hüzün sarısı İstanbul. (sarı hüznüm İstanbul / mavi düşüm İstanbul / gözlerindeki kara İStanbul)
Ağır sevda türkülerde
bir ince sızı,
–Pencereden kar geliyor-
mendilimde karanfil oyası
Kar üstünde kan kırmızısı İstanbul. (kan ve kırmızı finali düşürüyüror. (Ayazıma düşen ateş İstanbul)
sevgiler.