Seninle ve sensiz.
Her sabah seninle,dogan güneşin,
Ve şafagın günahsız masum büyüsünü, Doyumsuz lezzetini seyrine, Seninle merhaba demeye alışmışım. Seninle paylaşırdım, Karanlıklardan aydınlıga ulaşmayı, Duyguların sel olup mecrasından taşmasını, Seninle aşmaya alışmışım. Kışın ardından baharın sıcaklıgını Hazan sonrası mutlulugu, Yamurlar altında ıslanmayı Seninle yaşamaya alışmışım. Sahildeki kumsala yazarken Sevdamızı, Gök kubbeyi renklendiren.. Ebemkuşağı gibi aşkımızı, Nihayetsiz ufuklara dogru yelken açan umutlarımızı, Seninle paylaşmaya alışmışım. Bir ilkbahar sabahıydı seninle yaşadıgım, Hayasız saatleri kıslandıran mutlulugun ardından, Ansızın kayboldun, Bir seraptın yada gördüğüm bir rüya sanki, Ben zamanı geri sardıkça, Sen alabildiğine kaçıyordun. Yoksun şimdi... Yüreğim suskun dillerim lal, Yüreğimdeki koralevler sönüyor, Çaglayan ırmagım kuruyor Ve sensiz uyandıgım her sabah Yeni karanlıklara perde açıyor. Baharmış... Cıvıl cıvılmış tüm canlı, Hani nerdeler? Neden sessiz her taraf? Yüreğime dolmuş aysberg gibi sevdan Eridikçe kan akar pınarlarımdan, Araf meydanında hesap bekler gibi suskun dillerim. |