FERYAT
Uykusuz gecelerde, kıvrandıkça kıvrandım,
Aklım divane oldu, deli gibi davrandım. Ben anladım alemi, alem bana uzaktı, Dünyanın bütün zehri , dönüp kalbime aktı. Çekemez oldu yürek, ağır yükten yoruldu, Korlanıp küle döndüm, külüm göğe savruldu. Izdırap denilen şey, yapıştı bedenime, Manalarda kayboldum, güldüm kendi kendime. Gök kubbenin sırrını, yeryüzünde aradım, Avcumun içindeyken, sele gitti muradım. Cümle alemin derdi, merhem buldu elimden, Ruhun çaresizliği, ağır geldi ölümden. Bir tarla kuşu gibi, süzüldüm gökyüzünde, Yolumu kaybeyledim, yolların en düzünde. Tarlanın ayrık otu, oldum bir ömür boyu, Ak pak olayım derken, boşa kirlettim suyu. Açtım diken içinde , kokumu hoyrat aldı, Benliğim benden çıktı, hiçliklerde çoğaldı. Bu feryadın sesini, duyacak biliyorum, Bir tek o duysun diye, derinden inliyorum. 10/06/2010 Antakya/ HATAY Başlayış:01.29 Bitiriş:01.50 Mehmet Ali Türkan Kimse, kimseden daha zor durumda olduğunu ve kimse kendisinin anlaşılamadığını düşünmesin. Ne kadar hasta olduğunu öğrenmek isteyen hastaneye giderse, başkalarının da ne kadar hasta olduğunu görür… |
yüreğinize sağlık...