Arşı Öperken Korkularım/ey yaşam söyle bana hangi muammanın hangi yamacında saklıyorsun alazında donmuş darağacını/ adı olmayan şehirlerin dizesi kayıp şiirlerinde hüznün mecalsiz tenine h/ardı umutlarım b/eşiğinde s/aklanan masumiyetin yokluğu cehenneme soyarken ruhu, varlığı geceye yağdırır kırılan zan köprüsünü kubbesiz bir ömrün ayakucuna dokunan dil kehanetinde lal duruşun fırtınası var nefesim nefesinde bebek avucundaki ter kadar ıslanırken ilişiyor mihrabıma hislerimin s/onsuz seferi ateş dağının kış rengi eteklerine gök masalını anlatacağım tüketme ruhumu bilirsin ki keşf-i diyarda mihenk taşıdır susan anlar dinle sen gitmek düşüyorsa masalın en vurgun yerinde yolun kesik çizgilerini yar bilip atarım yüreğime sessiz adımlarımı arşı öperken korkularım an ellerimden tutar/dı şimdi bir toprağın ıslak teninde yanıyor düşlerim ah! mümkün olsaydı yaşam her üzerime geldiğinde asumana diz çöker sonsuzluğundaki şefkatte uyumak isterdim Mehtap ALTAN 05.06.2010 |
mümkün olsaydı
yaşam her üzerime geldiğinde
asumana diz çöker
sonsuzluğundaki şefkatte uyumak isterdim
Finalleri diri biten şiirler, her zaman dimağımda farklı tatlar bırakmıştır
tebriklerimi bırakıyorum şaire ve şiire
saygılarımla