KALPSİZ ADAM
İstedin,istedin…
Bense her seferinde kaçtım. Yüzyıllar geçti üstünden, Damarlarımdan oluk oluk kanlar akıttım; Ölümlülüğüm ad bulsun diye, Sense vazgeçmedin.. Dikenli tellerle sarmıştım bedenimi, Çorak toprakların kırık ve kurak ağaçlarıydım.. Senden kaçabilmenin mübahına; Titreyişleri olmuştu rüzgarlarım; Tokat korkusu içinde sarsılan bir çocuğun… Aşina ettikçe sen;ben kaçtıkça kaçtım; Başka toprakların hüznü oldum… En sonunda bir eskiciye sattım kalbimi… Seni bana bağlayan o körümsü şeyi.. Huzur buldu o an senden tüm kaçışlarım.. Her biri teker teker serbest kaldı; Ama uzun sürmedi.. Bulmuşsun onu çoook uzak kayaların ardında, Kötü ruhların diyarında.. Eskici satmış onu bir parça tebessüme.. Laneti yüzünden kötü ruhlar almış ancak. Görünce gözlerin alacalaşmış; Meğer kalbimin hala yanmasından... Acılarını acılar bürümüş.. Boşuna kaçmamıştım… Kalbim bildiğin gibi değildi senin… Istıraplar çiçek açmış ruhunda; Her şeyden korkmaya başlamışsın ; Gözlerin!!! Gözlerin göğü görürmüş ancak, Bir de toprağı; Dünyaya sığamamışsın… Aldığın her nefes; Bir acıya karşılıkmış… Sebebi ne sanmıştın kaçışlarımın? Ben bir kalpsizi oynuyorum şimdi; Sense kötü ruhların tezgahından, Kalbimle kalbini takas etmişsin; İstediğini aldın şimdi; Daha nasıl açmasın, Nasıl açmasın bu çiçekler, Istırap çiçekleri; Ruhunda... Mustafa BALTACI |