15
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
2622
Okunma
Gel Şafak Türküsünü Söyleyelim
Dokundum göz yaşlarına özgürlüğün
Kurumuş derelerde ıslattığım güllerle
Yığın yığın yükümle rotana düştüm
Ben yolunda candım, sana geldim şafak vakti
Vur göğsümden kahpe zorba
Yüreğim kabardı, tutuldum güneşe ben
Rüyalarımda gördüm cenneti, geliyorum işte
Döktüm rafine damlaları kırmızı, beyaz
Çalıntı ruhlar verdim eline bir saki gibi
Ben ölümü özledim, sevdalıyım ölüme
Sık elinde birikmiş nefret ve kin oklarını
Hayat bana armağan, sana büyük yük
Ben yaşamayı sevsem de çıldırıyorum ölmeye
Gün görmemiş hayallerim var vuslata
Geliyorum yeniden dirilerek bir şafak vakti
Destanlar nasıl yazılır,sen bilemezsin elbet
Bir şahın içinde şah doğurur hasret
İçim cehennemdir şahadete
Vurgun yer nefsim, dilimde tövbelerle
Yönüm sana, bekle beni geliyorum cennet
Bekle beni, sanadır bende hasret, sanadır şahadet….
Ey ölüm sen bilir misin bende nesin!
İçi parlak bir yıldız, dışı güneş gibi hoş
Sen atlas gömleğim, sen yemyeşil dünyam
Sen benim en güzel şeyimsin
Her kurşun sen, her son şahadetsin
Sen gerçek özgürlüksün geleceğe…
Sen benim tam gerçeğimsin
Şahadet… şahadet…şafak türkümsün!
31-05-2010
Hayrettin