SON DÜŞKimse hayra yormuyor, son gördüğüm düşümü ; İçimde çalkalanır, kaç devrin izdüşümü... Akıyor onca dere, bulanıyor sularım ; N’olur kessen suları, kaçıyor uykularım! İsteksizce düşerken, zamanın bir yerine ; Neden yüreğim açık, geçmişin gözlerine ? Yetmez miydi, bir ömür, bir devri sayıklasam ; Neden işe yaramaz, güya sihirli asam. Kuş bile neden konmaz, gelip hep aynı dala ; Her şey bana akıyor, ben miyim tek budala ? Düşmüşüm bir illete, cüzzamlısı son devrin ; Yok mu bir çıkaracak, bu son kuyu çok derin ? Gözlerinden Adem’in, Havva’nın saçlarından ; Kim içirdi Lokman’ın bu son ilaçlarından ? Bu nasıl merhem böyle, oluyorum müptela ; Hangi taşı kaldırsak, altından çıkar bela ! Yoksa biz belaları, büyüttük bala diye ; Ateşten gömlek giydik, Çuvaldızdan hediye ! Çare bulamıyorum, oysa yürek yarası ; Ne uzun mesafedir iki kaşın arası ! Şimdi gezdiriyorum, kendi gölgemi ancak ; Sorma bana sevdiğim, halimiz ne olacak?. Boğazladım goncada, kıyıyorum gülüme ! Saklanacak yer lazım, savrulacak külüme. Şimdi, kendi yüzümle gelemezken yüz yüze ; Nasıl faydam dokunur, bunca yetim, öksüze ? Onca kabı doldurdu dökülen gözyaşımız ; Yine bir şey eksilmez, artıyor telaşımız... Hayrettin YAZICI |
Ne uzun mesafedir iki kaşın arası !
Çare bulamamakta ki çaresizlik.........oysa ki derdin adı da belli :Yürek yarası
Saygıyla.