Siyaset…
Uzanıp sinsice hırsız el gibi,
Aklı çalar nefsi dürter siyaset… Sarmaşıktan çıkan arsız dal gibi… Her yere yayılır artar siyaset… Başlar işe zayıf bulduğu kuldan, Edep-erdem okur bildiği dilden. Lakin aklın hakim olduğu elden, Hiç belli etmeden fırtar siyaset… Halkı parti-parti bölmeye yarar, Hilenin-hurdanın hasını arar. Günahı kulunun sırtına sarar, Sevabı kendine kerter siyaset… İşi-gücü sürmek oyun izini, Vermek olmayacak işin sözünü. Sıkıştığı zaman sahte yüzünü, Yalan-dolan ile örter siyaset… İçimizde yaşar gelmez fezadan, Bihaber görünür gamdan-ezadan. Kula işlettiği suçtan-cezadan, Kılık değiştirip yırtar siyaset… Liyakat-ehliyet önemli değil, Hedefe ulaşmak öylede kabil. Yeter ki ustaca yağlamayı bil, Sadakati yağla tartar siyaset… Seçilen her hini büyütür karnı, Seçen halktır diye “açıktır” arnı. Nahoş kokusuyla yıpranan burnu, Yine seçim ile sürter siyaset… Hizmet-görev aşkı malum bahane, Beleş mala-mülke konmak şahane. Bir de seçilirsen başa daha ne, Bin olur sayende bir ter siyaset… Sözüm siyaseti böyle yapana, Hayırdan ayrılıp şerre sapana. Düşen kurtulmaz mı senin kapana, İnsaf et onları kurtar siyaset… Veli BOSTANCI |
SİYASETE güzel
bir tokat gibiydi
SESLENİŞ-in...