ULE HASAN EMMİ
Ule Hasan Emmi, yaklaş yanıma,
Biraz bana doğru, gel yavaş, yavaş, Vallahi olanlar tak etti cana, Söylesin derdimi, dil, yavaş, yavaş. Bir açılım çıktı, vatan sathında, Bölmek varmış adamların ahtında, Kendini sanıyor, kral tahtında, Yaptı milletimi, kul yavaş, yavaş. Müslüman’ım dedi, giydi cüppeyi. Rehber etti conileri, hippiyi. Rantçılara göre, gidiş çok iyi, Tepede soluyor, GÜL yavaş, yavaş. Her neyimiz varsa, sattık savurduk, Tavalarda çiftçi, işçi kavurduk, Unu kana kattık, sonra yoğurduk, Ormanları yaptık, kül yavaş, yavaş. Boyumuzu aştı, millî borcumuz, Sonunda boşaldı, dolu hurcumuz, Keseyi doldurdu, sefil nurcumuz, Değişti sırtlarda, çul yavaş, yavaş. Sıyrıldı fetoşun, kirli sıvası, İşi, gücü Ergenekon davası. Meraklanma inecektir havası, Göründü başlarda, kel yavaş, yavaş. Tavşana kaç dedik, tazılara tut, Bol, bol, nutuk attık, dağıttık umut, Oysa ihanetler, açık ve somut. Bayraklarla geldi, sal yavaş, yavaş. Kaç defalar geldik, sinsi oyuna, Bizden sandık, hiç, bakmadık soyuna, Çoğumuz benzedik, uysal koyuna, Çekildi gözlere, mil, yavaş, yavaş. Don gömlek adama, Baykal dediler, Bahar ile çıktı, azgın kediler, Adice, alçakça hanek yediler, Bitti cehepede, pil, yavaş, yavaş. Bir tek umut kaldı, onu da sen bul, Olmak istemezsen, riyakâra kul, Varmı ki! Gidecek başka, çıkar yol, Türk-İslam yanında, kal yavaş, yavaş. Ali KILIÇ mayıs2010 /Osmaniye |