Gölge Etme
GÖLGE ETME
Atlasımın orta yeri, kardeşlik toprağı, deniz feneri İlmi şafağa kanat vuran HacıBektaş’a gelsem Barış, sensiz bir türkü; içime sızarsın Teyellenir söküğüm, kanım sevinir, dervişe ulanırım. Yüreği kuşlara yakın, ne zaman elsiz, dilsiz, aç çıplak kalsa Aşk hali, omzunu yaslar gülün tartıldığı ay tulgalı Dergah’ına Gözü değer; güvencine ulaşır, taşar geceyi İlim ışkınları sağar saçılan güneşten, bir bilsen Kaybolan mallarını bulmuş gibi sevinir Düşleri tepinir, belleğini okşar imgeler. Bulut yüzlüm, kanamalı iklime geldin Sesin sevgi ve dostluktan yanaydı; buzdağının ucu aklın Olacağı gördü. Gün ışığı ilminle yıkadın, yarınların kapısını araladın Sözcükler biçtin gönüllere. Felsefen, gökyüzüne fıskiye Aşkımıza göz oldun, yürekler seni kuşandı. Toprak tenli, ışığı yontan Bektaşi, gönül dağım Bulut çobanım; güle söyle, aya tutsun yüzünü Dokunsun aşkın sazına; depreşen yüreği türkülensin Bir düşe ağıt yaksın, kanat vursun şafağa… Düş, düşüngü serdiğimiz yollar da kırıldı İlmi; Anadolu’ya düşen yağmur damlası Yüreklerin nazargâhı Derviş, düşlerin konuğu olsan Gül yamar yırtığına, sigaraya gömer yalnızlığını Su verir türkülere, binlerce güngülüler açar. Gülüşüne gül aşılayan aktöreli Bilge Yüzün gözümün ucunda, kuş yuvası ellerini aç Velimsen, bir su vakti yeşert beni Yeniden soluklanayım… Biz seninle gecenin içinde bir ıslıktık. |
Bulut ırmağının oylumuna yaslanmış Erciyesli
Dilek tutmuş, yürekten yüreğe yıldız kaydıran
Ayşafağı gözlü velimsediği yüzü, Bektaş’ı bekler.
güzeldi.
...........tebrikler.