nezaret dönüşleri
kendini afedebileceği bir ölüm arıyor o,
kasap vitrininde ki bebeğinin kaburgası renginde, vicdanın vazgeçilmez azabını arzuluyor o, şah damarından sızacak olan serinlikte... dünü çürük tutan dengeyi sorguluyor o, terkedişini, onu annesinin, her iyinin sonunu hazırlıyor ve diyor ki; sizlere iyi olmanın lütfunu sunuyorum. O gelişlere çizilmiş yolları yürüyor, ulaşanları yok sayan gidişleri, onun gücü iyilere yetiyor ve sayıklıyor! -çaresizliğini kulp edinen şiirleri. o ucuz günahların esirliğinde, hayallerinin tembelsi dönüşlerinde, tutunması imkansız dalların, uçurumsu umutsuzluklarının garantisinde. iki geceyi birbirine bağlayan yada geceyi tutuklayanları bağışlamaya çabalayan o. karanlığın yüzünü tokatlayan, aynı zamanda, nezaret dönüşlerini tatlıya bağlayan o. yorulmasına yorulurda ikinci satırında şiir, şiir şairini cinayetine kurban verir mi? o yine tekrarlıyor arayışında aynı mısrayı, "sen benim yazamadığım en güzel şiirsin" kendini afedebilir mi? bilinmez... selcan adalı 10 mayıs 2007 17:00 |
yüreğine saglık
kalemin daim olsun