BEYHUDE GÜNLERİM
İşte geldik, hoş eyledik.
Gamı kederi boş eyledik. Ağladığımız günü coş eyledik. Bir garip haldir: Şu beyhude günlerim. Gün olurda: İnsanlık kuruşa düşer mola, Aynı bağda gardaşım elmi ola, Haysiyet boğulmuş zevk-i sefalarda. Riyalarla yaşadığım: Şu beyhude günlerim. Hayatıma hicran eker elkızı; Anamdan başka kim, gözyaşı döker. Manasız lakırdılar da günler meçhule döner. Bu hallere, abdalım bakıp da sinesini döver. Aşkın içinde aşksız kaldığım: Şu beyhude günlerim. Bugün geçti, hayal dolu yarınlara aşinayım. Hasretim, kanımda dolaşan canlara; Nasıl varayım. Yaşamaktayım biçare, başka ne yapayım. Beni anlatmayan şu gaddar günlerim. Mahmut’ a nasıl anlatayım sizleri? Kalemim küser, yazsam kötüyü, kötü şeyleri. Gideceğim cehennemden mahşere, yalan gerisi. Beni bilmeyen şu beyhude günlerim! 03,12,2004 Mahmut Enes YÜCEL |
Saygı ve muhabbetle kalın...