Hay ruhundan çarmıha gerilesiGecenin içinden çıkan acı sırtıma saplanmadan bir nefes önce umudum vardı sessizliğini biriktirip yılların kalbimin yaralarını sardığım ve kuruyan kabuklarını tırnaklarımla kopardığım Geldin işte çokca bekleyip hiç özlemediğim zemheri hecelerin ve sen döndünüz işte Unutmuştum milyon kere severken seni hoyrat kanayan yerlerime tuz bastığını darılmıştım bir de niyeyse örseleyemedin benliğimi diye Geldin şimdi Hay ruhundan çarmıha gerilesi HAYY vurulası aşka tam beyninden Ahımdır bülbül olup gül hasreti çekesin ahlaz olup da dillerin yanasın kor alevler içinde kül olup mahşerde dirilesin Kaybımsın kaybedemediğim ölümsün süründürdüğün söksem kalbimi en sol yerinden bitermisin ben tükenmeden ..! Lütfen gider misin Ömrüm bitmeden .. |
Bu şiir bugüne kadarkilerden birazcık farklı, diğer şiirlerinde olay,olgu,din yani soyut kavramları önümüze serip onlarla dalga geçerken,
benim farkedebildiğim ilkkez insan psikolojisine atıflarda bulumup, çokta güzel nüansları yakalamışsın. 44'e gelmişken yani tam şuan burada bize sunduğun şiirlerin yarısının sonundayken, ifade etmek istiyorum;
Nil kimdir? Bilmiyorum
Nil'i neden okuyorsun? Muhteşem yazıyor
Şiirler gerçekten cezbediyor mu? Neredeyse hiçbiri, samanlıkta iğne aramak gibi, yitiğini bulduğunda o bir şahesere dönüşüyor.
Yani Nil'i abartıyormusun? Buyur kendin oku sen dene..
Nil'i tanımıyorsun, yolu yarılamışken peki hakkında ne düşünüyorsun? İstediğini alacak bir insan bence şiir onda yetenek değil zevk aldığı bir uğraş, mesela Mars'a gitmek isteseydi, onu hiç tanımıyor olurduk.
Teşekkür ederim..