3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1202
Okunma
Ne zaman sevda yüklenip yola koyulsam
En amansız yerinde
Heybem boş çıkıyor
Katıksız
Yola devam
Tereddüt yok
Yol uzun
Issız
Karanlık
Asırlardan kalma yara zonklamaya başlıyor
Heybemde yarayı saracak merhem de yok
Ama yoldan geri dönmek yok
Bir kolumda ihanet
Ayak bileğimde koca bir yalan
İlerliyoruz ağır aksak
Çok sonra anlıyoruz
Bu yol çıkmaz sokak
Ömrümün en ince yerinde vurulmuş
Çaresiz
Yorgun çöküveriyorum kirpiklerinin dibine
Gölgesi yok
Sonra bir gözyaşı gibi akıp gidiyorum gülüşünden
Karışıp gönül eğlencelerinin haritasına
Yerimi alıyorum usulca
En iyi yalanlar arasında
Bir günah iliştiriyorsun
Parmaklarımın ucuna
Tutkuyla sarılmış bu beden yitip gidiyor
Vicdansız parmak uçlarında
Tutunup usulca köşesinden hayatın
Cılız bir solukla sayıklıyorum adını
Duruyor oysa her şey yerli yerinde
Her şey olması gerektiği gibi
Sen olman gereken yerde
Ben yine yanlış yerde
Sende
Gök yine mavi
Karanlık yine aynı saatte
Nerden çıktı bu davetsiz veda
Hazırlıksız yakalanıyoruz
Vedanın amansız ziyaretine
Ama nezaketinden yaşanmışlığımızın
Buyur ediyoruz
Tek lokmayla tükettiğin bomboş soframıza