İmbat Esen Kırlangıçsırılsıklam gözümdesin ayrılık yeniyim yol başlarında kanat uçlarında sitem gözlerimde buğusu var teninin yürek menzilinde sallanıyor ayrılık uluorta yuva telaşları kimliksiz sıcak esintisi yalıyor geceyi imbat soluklarında susamında gevrek simit rızkım gaga uçlarında toplanır emek kursak aralarında kaldı payım teleklerden dökülüyor ceninler et tutmadan boşalan nefes kendini avuturmuş kuluçka döndükçe aynı menzile gebe çırpınışlar nafile “Zümrüt-ü Anka Kuşu” "yüreğini sararmış yuvasına gözlerinde dolarmış yumurta bir an bile yüzünü kırpmazmış çünkü her tapınma ölü bir kuşmuş” “her uyku ölü bedenler emziriyor geceye” sıcak imbat esintisinde Kırlangıç lüferin kırıntısı kalıyor gagada sevişken yalnızlıklar dolduruyor geceyi akşamdan kalma iç çekişler tarumar sabaha nikah kıyıyor ceninler Kırlangıç edasında sevmeler her imbatın keşişlemesinde yürek salkım saçak güz ikliminde Kırlangıçlar tayin eder ısıyı sıcak imbat esintilerine yamarlar çalı bohçadan yuvalarını….. 18.05.2010 |