NaaşÖmür zaman yongası, yontulur kalır talaş, Sona doğru yalvarış, başlangıcında telaş. Yolcu gider yol uzar, kıvrım kıvrım yarılır, Akrep ve yelkovanın, tik takları arkadaş. Bir ikiye bölünür, iki üçü çağırır, Sabır çiçek açarken, hisseye bölünür aş. Karıncanın sırrına, nail olur ruh- akıl, Kanatsız göğe çıkar, duadan gelir maaş. Muadili ırmaktır, yankılanır akarken, Sükût ile tanışır, sessizlik yavaş yavaş. Kara yel ıslık çalar, kağnı sesi duyulur, İşte işte o anda, geçmişle başlar savaş. Eğri otur doğru de, fikrini ey Makberî, Seninde akıbetin, elbet kuru bir naaş... ___________Makberî |