Bir Damla Terdik Aynı TendeŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yarayla sarmalanan ve bereyle hayata sarılan bir bedenin şiirle oluşan kasıklarından damladıkça hüzün biz kendi varlığımıza sokuluşlarımızı özleriz. Baktıkça enginleşen yeryüzü atlasında ömürdür yaşadığımız, sonu meçhul birlikteliklerin pusatsız kanatlarıyla yol alır, bir dağın huzur veren dinginliğinde lirik öykülerle öğünler geçiştiririz...
İçli bir karanlığın koyusuna yaslandım
Yüreğime özlemin çamurunu beleyerek Nakışlarla bereli testilerden sular içtim Sarhoş naralarla kendimi yenileyerek. Ateşler yanıyordu gönlümün ovalarında Altın rengi ışıklara sarılmıştı senin gecen Kanlı kadehlerden yüreğini içtim bir dikişte Öptüm sevdalı dudağından ah, titreyerek. Bulutlar saklarken güneşi, sen sayıklıyordun Masal ülkelerini gösteren atlasta uyuyordun Sıktın bileklerimi hışımla, geldin mi diyordun? Kadın dünyanın bahçelerini gezdiriyordun. Özlemin mendiliyle örttüm gönül pencereni En gizli yerine sokularak okşadım bedenini Tenlerimizin kasırgasıyla sardım berelerini Yaşanası anlarla birleştirdik kalp ritimlerimizi Kuşlar sular taşıdı gece boyu gövdemize Yıldızlar utancından saklandılar denizlere Çözümsüz bilmecelerle sızdık derinliklere Alev topuydu ruhumuz, sarsıldık ürpertiyle. Boşaldı aşkla torbalarımızdaki hüzzam tortu Şarap kokulu sarılışların içerisinde kaybolduk Bir ömrün çığlıklarını attık, zaman kırık yoldu Yitirilmiş senelerin içinde birbirimizi bulduk. Selahattin Yetgin |
Yitirilmiş senelerin içinde birbirimizi bulduk.
Kutluyorum, saygı ile