NE YAPAYIM
Bugün figanım aklımı zahi edip, gönlümü viran eyler.
Boş kalmış hakk-ın mabetleri; Bunu gören göz intizar eyler. Rızkı; Kul kulda aramış, buna nasıl dayanır özüm. Perişandır haller. Allah demeyen kazancı ben ne yapayım. Sizlerin olsun! Bir asır boyu kefene çalışır insanlık. Bunu görmez mi? İşe başlayıp saati saat’ e çarparcasına çalışan; Ezanı duymaz mı? Besmeleyi unutup küfürle akşamı eden; Kötülüğe doymaz mı? Allah demeyen günleri ne yapayım. Sizlerin olsun! Can bedenden selamı kesmiş, acep niye? Korkular ümitleri biçmiş, yaşanır mı böyle? İnsan kıymeti kuruşa düşmüş, hakk’ mı bu söyle! Allah demeyen hayatı ne yapayım. Sizlerin olsun! Aynı bağda dayı, teyze, amca, hala el oldu. Kin nefret sinemizi bürüdü, gıybet aldı başını yürüdü. Diyar-ı nefis’ de kalpler kararıp çürüdü. Allah demeyen akrabayı ne yapayım. Sizlerin olsun! Dünya bana ar gelir insanın insanı boğdu şu günde. Nefret etmeyim diye çocuk gözüyle baktım her şeye. Sustum; Hakk-ın niyazı azaba dönmesin diye. Allah demeyen kelamı ne yapayım. Sizlerin olsun! Yıllardır bakarım arş-ı alaya. Ne güzel yaratmış yaradan. Bizleri çamurdan var edip, üflemiş ruhundan. İnsan! Canlıların en şereflisi değil mi? Ne olur alçalıp da olma şeytandan. Allah demeyen ruhu ne yapayım. Sizlerin olsun! Ah ne yapayım, gardaşım makamına övünmüş. Biri parasız kalmış diğeri işsiz kalmış yana yakıla dövünmüş. Kaderden kadere güzellik var. Bunu bilmeyen kör düşünüp sövmüş. Allah demeyen düşünceyi ne yapayım. Sizlerin olsun! Sürgün düşüncemle rezil rüsva yaşar giderim. Hayale gark olur hakkaniyete boyun eğerim. Hiç yılmadan hakk-ın mecellesini müdafaa ederim. Allah demeyen dili ne yapayım. Sizlerin olsun! Boş düşünceli hakir gönüllü hanımlar beyler. Hal-i erkânımı görüp eleştiren cemaat-ı Müslimler. Gönül güruhumu bilmeyip, fikirlerime saygısızlık edenler. Allah demeyen sizleri ne yapayım. Şeytanlık sizlerin olsun! Kısım kısım insan var şu alemde, hepsi Allah’ dan uzak biçare. Kimileri kumar masalarında karı kız peşinde. Hayatın güzelliğini arayan çok alkolde mezelerde. Allah demeyen halleri ne yapayım. Sizlerin olsun! Saygıyı, sevgiyi hasretle arar oldum; İnsan özünde. Güzel düşünüp güzel yaşayan kaldı hayallerimde. Zikirler, lakırtıya döndü metanet dolu gönüllerde. Allah demeyen saygıyı ne yapayım. Sizlerin olsun! Nerde kaldı az kazanıp da çok paylaştığımız günler. Hani nerde? Tek katık da bir horanta doyurduğumuz seneler. Yok mu şimdi? Kulluğunu Allah’ a, köleliğini toprağa yapan beyler. Allah demeyen krallığı ne yapayım. Sizlerin olsun! Paranın üstünde insan, insanın aklında, fikrinde para. Sabırla çalışıp kazanır madde alırız birazda zevk-i sefa. Müslüman kardeşim: Hayatın başında yıldız gibi parlamış, oh ne âlâ. Allah demeyen başarıyı ne yapayım. Sizlerin olsun! Mahmut Enes işten işe zıplarken, bir baltaya sap olamadı. Fani gözünde müptezel oldum. Şeytanlık âlemi beni böyle hayıfladı. Bilmezler ki: Benim ahvalim kabristan da ebedi mutluluğu yakaladı. Allah demeyen şu hayatımı ne yapayım. Alın sizlerin olsun! Ve son olarak ellerim kalktı Arş-ı alaya; Niyaz ettim yalvara yakıla. Allah’ ım anneme, babama, sana inanmış iyi kalpli güzel huylu Müslümanlara. Dünyada manevi mutluluğu, ebedi âlemde rızanı bahşet onlara ve bana. Hep dedim, aciz ve nankörüm diye; Bir kez daha kara yüzümle geldim huzuruna. Peygamberimize layık bir ümmet. Sana layık bir kul olmayı bahşet bana. Ey benim rahman ve rahim olan Allah’ ım. Beni halis niyetimle çağır arşına. Benim güzel rabbim: Seni bana unutturacak parayı pulu haram kıl bana. Ahirimi unutturacak makamı mevkiyi azap kıl şu aciz kuluna. Cennet bahçesi kabrimi unutturacak süslü hayatı, nefretim kıl gönül güruhuma. Saygımı sevgimi kaybedeceğim, anlamsız yaşamayı uzak eyle bana. Şehvete sürükleyip nankörlüğe iletecek her türlü insandan uzak kalmamı sağla. Öyle ki Allah’ ım şükre gark olacak biçare zamanlar göster şu nankör kuluna. Yüzüm, özüm kapkara ama rahmeti bol olan sensin. Bunu bilerek geldim huzuruna. Ve! Şu halleri çok istiyorum Allah’ ım n’olur kabul eyle niyazımı. Beni küfür ve şirkten uzak yaşamayı, Saygısı ve sevgisi olan bir kul olarak yardım sever yaşamayı, İçimde kin, nefret, haset olmadan hısım akrabayı görüp gözeterek yaşamayı, Mutluluğun para, mal ve mülk de olamadığını idrak edip senin rızanı yaşamayı. Her yaşta peygamberimiz Muhammed Mustafa ya ve Sana âşık yaşamayı. Sana verdiğim sözlere sadık kalarak ve günahsız yaşamayı arzu ederek yaşamayı. Her türlü elem verici sapkın işlerden uzak yaşamayı. Boş vakitler yaşasam bile mana âleminden hayz alarak yaşamayı Bizleri kötülükten uzak, gıybetsiz yaşamayı. Bana ve cümle ümmeti Müslümanlara nasip et ALLAH’ ım. 05/05/2010 Mahmut Enes YÜCEL |