UYUMA..
( Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın )

Şiirin Hikayesi

ANNE DUYGULARIMLA..

--------------------------------------------------------------------------------



Ruhumu bıraktığım kabusların arasında
Bir mahur beste yayıldı akşamın karasına
Çaresiz, dilsiz umutsuzluklarda
Yansıma......
Leylak rengi kuşların serenatlarına
Humma
Ya sonra ?

Gam, kasavet olmayınca
İcraat ortada



Hadi bakalım ne düşünülüyor bu aşamadan sonra
Hani analar ağlamayacaktı kaşı gözü karasına
Öksüz kalmış çocuklar gözyaşlarıyla
Sabahtan umutlar bekleyen mahsun kalpler
Vuruluyorsa kör kurşuna o pak alnından eğer

Acıların rengini kim çizecek bundan sonra
Kim geri getirecek dökülen kanları damla damla



Pembe giymenin bir alemi yok bu koşulda
Anlatılan masallar da inandırıcı değil artık nasılsa
Madem ateş düştüğü yeri yakıyorsa
Sen de yan,sen de ağla aynı ahvalde, kal ortada
Sızlasın yüreğin de gör ciğer sızısı neymiş, anla

Vatan sağ olsun,evladım da sağ olsun, yeter ağlatma
Ay yıldızlı bayrağım dalgalanırken semalarda


Susan dillerden yürek figanları arşa varırken
Gül fideleri koparılırken
Öyle bakma
Ayaz gecenin karında
Gaflet uykusunda uyuma...




HAZAN..

---------------------------------------------------------------------------------------
Kapalı, imalı, tavizkar konuşmaların zamanı çokta geçti değerli şairem, çoktan. Bu siteye gelmeden çok önceleride hep yazdım, çığlık gibiydi, bilirsiniz hep söylemlerim. Acıda olsa bir gerçeği itiraf etmeliyiz. Dizlerinin üzerine çökertilmiştir Türk tolumu maalesef. Bizde bu medya ve köşebaşlarını tutmuş o entel liboşlar "LİBERALLER" olduğu müddetçe," toplumun ak yüzü ve güvencemiz " dediğimiz gerçek aydın ve yurtseverlerimiz kesim açık ve net tepkisini göstermezse, yanlışlıkların, haksızlık ve hain davranışların karşısına dikilinmezse, siyaset kurumlarımız ve ülkeyi yönettiğini söyleyen yürütme organları bu tavizkar davranışlarını sürdürüp, bildiklerini okur ve yalnızca kendi emniyet ve geleceklerine yönelik garanti tedbirleri aldıkları müddetçe, toplumumuzda yaşanan acılar hergün biraz daha katlanarak büyüyüp çoğalacaktır.

Toplum ve birey, neyin tehlike olduğunu görecek ve hemen kesin tavrını koyacaktır. Yirmi gün içinde 17 şehit verilmiş. Ve bu cinayetleri işleyenleri biz affetmek için, yargıyı ayaklarına götürüyoruz. Teröristler elinde yazılı bildirisi " Biz affedilmeye ve özür dilemeye gelmedik... Türk devletinden hak ve hukukumuzu talep etmeye geldik..." diye bağıra çağıra nümayişlerle gelmediler mi? Onları binbir şamatayla, hepimize göz dağı verircesine olağanüstü törenlerle karşılıyanlar bügün TBMM. de 12 biner lira maaş alarak, onlara yandaşlık etmiyorlarmı? Açık seçik terör örgütünü her fırsatta desteklemiyorlarmı? Bütün bunlar gözlerimizin önünde, ve gözlerimizin içine kin ve öfke ile bakarak söylenmiyormu? Hiç geri adım attıklarını gördük mü?

Oysa yüzbine yakın polis emniyet gücümüz, 750 bini aşkın mevcuduyla, dünyanın en modern ordularından birine, belkide yeğanesine sahibibiz. Nedir bu etkin ve yetkin gücü frenleyen? Bu freni koymağa hiç kimsenin hakkı yoktur. Hergün şehit cenazesi göstermğe, anaların babaların, bebelerin, genç dulların her gün göz yaşı dökmelerine seyici kalmağa hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu acıları Tür ulusuna yaşatanların kesinlikle haklarından gelinmesi lazım.

Bu acılar yaşanırken, bizim siyasi iktidarımızın, siyasi partilarimizin, etkin ve yetkin kolluk güçlerimizin tavırlarını anlamağa imkan yok. Acılar, terkedilmişlik duyguları, herkesin devasa sorunlarla başbaşa kalmış olması, güven duygusunu yokedip bitirmiş, toplumsal duyarsızlığı doruklara çkarmış.

Çok değerli mesajları vardı bu harika şiirinizin de. Büyük hazla, beyeniyle okudum defalarca. Bütün içtenliğimle kutluyorum TOPLUMSAL UYARI görevini en iyi biçimde yerine getiren değerli şairem sizi. Kemal Polat