bitmemiş hüzünler çöplüğü...şimdi sensiz,senden uzakta ve sana dair söylenecekler arasında tik takları duyulurken zamanın zamanın ayak seslerine benzer ayakların... giden zamana inat gelen sen olursun. olursun ama kalamazsın bir bahar yağmuru gibi bereketinle gelir yeşilliğini alıp gidersin... ve gidişin "merhaba" ile "hoşçakal" arasında söylenmiş sözcükler ölümüdür aslında "yanmaktan sönmeye bir değişim evresidir. değişimidir bir hüzün mevsiminin. kangren ayaklarda bir yaranın açılması kanaması durması ve kapanması lakin varlığını hep koruması gibi bir ağacın köküne köküne vurulan balta izleridir izin bir başkalaşım evresidir. bu değişimler ve başkalaşımlar içinde iki cümle arası peynir gibi tükenirken zaman bu vedadan artakalan solan yapraklar çiçekler değil kuruyan ellerim. hala yaşayan... ellerim bitmemiş hüzünler çöplüğü, ölümüne yakılan. |
''bitmemiş hüzünler çöplüğü,''
şiirin bütün tiratlar gibi bi solukta ...
ve güzel imgeler yakanlanmış ...
tbrlkr