Samsun’dan geçerek Ordu’ya varıp,
Giresun’a doğru dağları yarıp,
Eynesil’e gelip bir mola verip,
Hep kendimi sezeceğim Trabzon’da…

Mutlak varacağım vaktin birinde,
Ulaşırsam eğer akşam serinde,
Otobüs durunca Pazar yerinde,
Çıkıp biraz gezeceğim Trabzon’da…

Trabzon’a “Merhaba” dedikten sonra,
Yol yorgunluğum geçtikten sonra,
Sahilde hamsiyi yedikten sonra,
Elbiseyle yüzeceğim Trabzon’da…

Oradan ayrılıp köye çıkarak,
Yemyeşil dağlara dönüp bakarak,
Gözyaşlarım şıpır şıpır akarak,
Birkaç şiir düzeceğim Trabzon’da…

Annemin babamın gönlünü yapıp,
Komşu, akrabanın duasını kapıp,
Cebimdeki beş kuruş parayı alıp,
Yeni bir yol çizeceğim Trabzon’da…

Mısır ekmeğine yoğurdu banıp,
Soğuk sularını içerken kanıp,
Allah’ın verdiği nimeti anıp,
Tarlaları kazacağım Trabzon’da…

Ah canım Trabzon’um zordur geçimi,
Ama güzelliği yakar içimi,
Bir başka oluyor çayır biçimi,
Gezip gezip tozacağım Trabzon’da…

Uzungöl’ü gidip göresim geldi,
Herkese bir selam veresim geldi,
Artık yaylalara varasım geldi,
Kekik derip dizeceğim Trabzon’da…

Tatili beklerim giderim diye,
Dertlerime derman bulurum diye,
Yeniden sevdalı olurum diye,
Deli gönlümü çözeceğim Trabzon’da…

Sefa Yılmaz