Işıl Işılbir kara gece ayazında ıssız bir dağ yamacında,yalnız ısırgan otlarıyla çevresi sarılmış yaralı bir ceylan düşer düşüme titrer içim tut derim,ellerimden tut n’olursun yokluğun gelir aklıma birdenbire... sen yoksan ben de yokum oynar yine aynı oyunu usum ermeden vuslata bitiverirse faniliğim bakmadan genç yaşıma hangi mahzun sıfat? yazılıp da taşıma gömecekler kabire... ...... ah gölgem de yitik dört bir yanım simsiyah yalnızlıklar nerdesiniz? ateş böcekleri dert yandığım yıldızlar gitme beni yitirtme yitik sevilerle kuşatılmışım uzak ol yeter ki parla ışıl,ışıl ki açılabilsin sana sevgiye aç çatlak dudaklar. kutbo Adana 28.08.2009 |
o güzel ve engin yüreği kutluyorum