şehre
ŞEHRE
Güneşli, titrek, yorgun bir günün ardından Göğüslerini kapatan dar gömleğin düğmelerini koparan Utangaç, güzel ama genç istekli bir kadın gibi Gökyüzünü yarıp ince ince akıtmaya başlayınca yağmuru Bir şehir bir kadından daha güzel olur aşık olmak için… Titrek, dalgalı ve yarı gölgeli saçlarını, Çıplak, nayif omzuna dolayan bir kadın gibi masum; Sokak lambalarını denizinin üzerine salmaya başladığı akşam vakitleri Nefesi kabarıyor insanın genç, bıçkın bir delikanlı misali… Yağmur damlalrı deymiş dar, dökük asfaltları nasıl ışıldamaya başlıyor Canı çekiyor insanın çıplak ayakla soğuk taş kaldırımlarında yürümek… Tazeliğini yitirmeye razı olmuş sevdiğinin kollarında utangaç al yanaklı bir kadın gibi Geceyi üzerine nasıl çekiyor, bir çarşaf misali… İzmir bir kadından daha güzel ve daha çekici olduğu bu nisan akşamlarında Yağmur nasıl da doluyor bir kadın kokusu gibi insanın bütün nefsine… İnsan bir şehre aşık olur mu; Nisan akşamlarında yağmur damlalarıyla parlayan sokaklarda… İzmir bir kadından daha güzel binlerce yaşına rağmen, Bilmem belki de kıskançlıktandır kızlarının güzelliği… Nisan akşamlarında İzmir’de erkek olmak; Keyf-i padişah misali nefes almak… Görkem ÖZCAN |
<<<<<<<<<<<<<<<<<
Bence bunu herkes yapmalı ,insan yürüdüğünün ve yaşadığının farkına varıyor.Kutlarım şiirinizi .
Saygılar.