gölgeli sessizliğiniz üşüşür tenime
bir cımbızla yaklaşıp alırım yeni çıkan yalvarışlarınızı
ruhumdan bir akasya davetkârdır,
bilmem ki içinizden hangi prens gönlüme yârdır

kırık iklimler iki ayrı hüznü resmeder
benim güzelliğimle avunmayacak hangi adam ruhuma göz süzer?
kaç ayrı korkak vardır, kafiyeleri uymaz diye yazamazlar ismimi
kaç ayrı dokuda hücrelerime aşk saplanmıştır,göremezler gönül cismimi

şekiller yanacak bir söz söylersem bayım size
şehirler yanmasın diye bir kaç ucube dönüyorlar peşimde
hangi şekle bir şehir sığdırılır yarı çıplak ayaklarla sen söyle?
bir efendisi olmaya görsün,her dul sokakta bir kaç cilve nafile

izinsiz bir sonbahar geldi geçti üzerinden
talip olan yüzler kör oldular ruhumdan süzülürken
üç noktada tamamlandı kutsadığım cümleler
bol gelir oldu üzerime giyindiğim beyaz kurdeleli düşler