25
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
3603
Okunma
bir sen ü bağışlar sînem,hüsn-ü sedâ yüreklim
bin gam ile uğrasan da çehreme,
bir sen ü bağışlar âmâ niyazlarda,gülşende açan gül tenlim..
güvercinlerden doldurulmuş bir yastık düşüm,uyuyakalmışım
sabahın bilmem kaçında sinmiş lâl kokun,yüreğimi sızlatmış,
parmak hesabıyla uyanmışım!
sorma, üç kuruşluk aklım geçerken takılmış faslına
yoksa tennure akşamlarımda bir derviştim, uğramazdım kapına
ne hâr ile yansam en fazla iki arşın giderdi tutkusu
ne hâr ki, illa ki duyulacak artık tûti düşümdeki lâl koku
şehr-i semazenlerden dönüyorum, imrendirerek ışıkları
yekpare hünerlerimi ürkek zeminlere dayıyorum
kirpiğinden düşmemek için şehri sırtıma alıyorum
alemleri kıskandıran yollar,yüzün görmemiş caddeler biliyorum
iznin alıp,avazım çıktığı kadar başkalaşıyorum
başka renkteki oyuncakları "sen" diye ya/saklıyorum
izânım sorusuz sualsiz acın,kederinle
gamzendeki bir çukurun kaç hüznü anlatıyor,hepsini bilene
hepsi bir "ben" ile..
yakışıyor cânânım bir dem hüzün nâif tenine
zâif fikrim ile yalnız dururum cefakâr yüreğinde
özlemek bir ateşi,elinde ne hâr-ı aşk kaldıysa,yanarım alevinle
yemyeşil ormanlar büyütürüm kalbimde,bir gözyaşın gerekirse
nafile düşler eskitirim,şeb-i hicran şerefine
5.0
100% (20)