VESSELAM
Nerde tılsımlı gücü sevda masallarının
Ferhat gibi dağları yaramadık vesselâm Bulup ayağımıza bir iskarpin bir nalın Yârin olduğu yere varamadık vesselâm Cezbesiyle râm olup güzel gözlü birinin Kolay kapılıverdik suretine perînin Sonu gelmez zannettik gençlik hayâllerinin Görülen düşü hayra yoramadık vesselâm Mehtaplı gecelerde sevilenle muhabbet Seven kalp için arzda paha biçilmez servet Beyin hücrelerinde raksederken tababet Gönül yaralarını saramadık vesselâm Bir zerre zây’etmedik sevginin iffetinden Korktuk günâh denilen mârazın illetinden İstifade eyleyip tenhanın nimetinden Mâşuku doya doya saramadık vesselâm Aheste bile olsa çıkar mazlumun âh’ı Ben garibin sevmekten başka yoktur günâhı Gama giriftâr gönül bilmedi hiç refahı Dertleri neş’e ile karamadık vesselâm Alem sırlarla dolu garkolsak da bilime İşitmedik Hâlik’in sesiyle bir kelime İtiraz edemedik razı olduk ölüme Hilkâtin sebebini soramadık vesselâm Acırım aşk uğruna gözlerden akan yaşa Havva Ana’mızdandır gelen her belâ başa Dayanamadı Adem yasak edilen aşa Cennet’te bile uslu duramadık vesselâm Açlıktan kırılırken yeryüzünde çokları Sonsuz saygı gösterip ağırladık tokları Karavanaya gitti atılan aşk okları Talihi onikiden vuramadık vesselâm Bir zaman ayırdılar ülkeyi sağa sola Düştük dış mihrakların bizi çektiği yola Kaç mâsum can katletti terör denilen belâ Musîbetin belini kıramadık vesselâm Devlet gelmezse başa kuzgun konarmış leşe Ödüller bahşedildi haine ve kalleşe Küçücük tahriklerle kıydık kardeş kardeşe Barış dolu bir dünya kuramadık vesselâm (07.03 ~ 06.04).2010 - LÜLEBURGAZ Zekâi BUDAK |