EZBERE
Ezber yaşamda soluk soluğa kalmışız.
Hiç yaşamadan. Soluk soluğa geçinip gidiyoruz işte. Hayatın perdeleri hep ezbere açılıyor. Çiçekler ezbere açıyor renklerini. Geçmeyen bir fırtına , Kavgalar ezbere, yollar ezbere, gezmeler ezbere, Ağlamalar bile ezbere. Sevda tam saatinde geçiyor yanımdan otomatik. Sevişmeler ezbere, uykular ezbere. Tesadüfi sohbetleri hayatın ezbere işliyor. Canımlar aşkımlar, sevdiğine ezbere. Hocam ne zaman unutulacak bu ezber? Ne zaman gerçekten öğreneceğiz hayatı yaşamayı. Bu hayat biter mi ezbere? Otobüsler tam saatinde ezbere hep aynı yoldan gidiyor. Bir sürpriz yapmıyor yolculara başka yoldan gitmiyor, Konya yerine Hanya’ya mesela. Yağmurlar da hep ezbere yağıyor, Hava kapalı ve pusluyken, Bir sürpriz yapmıyor gökyüzü masmaviyken, güneş yakarken Yağmur kar yağmıyor mesela. Bir çocuklar var bi de aşıklar ezbersiz yaşayan. Ne zaman, ne yapacakları belli olmayan. Sürprizleri kahkahaları hazır ceplerinde. Hayatın pistinden inmeden ezbersiz yaşıyorlar. Erkek çocuk balkondan işiyor hayata, Kız çocuk annesinin topuklularını giymiş, Taşıra taşıra sürmüş rujunu dudağına, kıvırta kıvırta hava atıyor hayata. Yıkıyorlar ortalığı, istediklerini alana kadar takmıyorlar kimseyi... Aşıklarsa sandalda uyumuş, Avu yutmuş balıklar yönünü unutmuş, Sandal alabora olmuş, Aşıklar ayılmış. Saatten haberleri yok. EZBERSİZ gülmüşler hayata. Zaten hayatı ezberlemeye vakitleri yok ki aşktan… ALİ ULUBAY |