(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
slkdfjs şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
slkdfjs şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ahhh! ciğerlerimde sıkı bir düğüm ciğerlerimde yekpare tenin ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
bestekar bulut’um kalbimde bir cepken kalbimde köstekli saatin malesef aşkıma silah dayadım çoktan ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
incirli ayet’im öfkemde sırça bir barınak öfkemde silsile-i sadat-ı ömrünün ehlimin ilahı sen, tapındığım mabet ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
yare bilmez yarenim dişlerimde dilinin yosunu dişlerimde saçlarının memleketi bak nicedir isyanım sana gel de öpüvereyim goncasını dudaklarının işte bir sır daha sana ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
ahhh! iklim mücadele’m sen, o kedi, gülistan, sarı, bırakma, eksen, uçurum görüyorum, gittiklerin, cümle cümlemde konuşamıyorum aklına eserse anla beni ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
k, m, p, z, a yakınlarımızda bir sel al/ beni/ harf/ olmak/ tutanaklarında bak/ mürekkep/ burnunun limanında/ kalem yazı var yazıda arapça bir işkence ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
yanaklarının yangınında kırmızı bir öpücük miladı, elmacık kemiklerinde kemiklerin bol keseli bir tanrıça yatıver sözlerimin ortasına, gözlerime soyunmasan da ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
çamurdan sevgilim gözlerini suda bekletiyorum eriyor, içime akan siyahın damarlarımı tıkıyor bir şişe serumum var yarısı sen, yarısı intihar şimdilik ölüyorum ama ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
kulağımda kiraz çöpü sesinin kirazda kırmızı bir mektup sesinde her zamanki limon çığlığı dökülen kaşların mühür, ülken uzakta bense gelincik büyütmüştüm sana ve sesin müzik kutusu kalbimin ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
sen çalarken karmaşık ıslığını söylerken lisanının şarkısını ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim sevgilim bulunduğun yer cennetimdir ben ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
tebrik ederim değerli şairim devam edin kaleminiz daim olsun allaha emanet olun saygılar selam ve dua ile
Şiire dair küçük, eleştirel öneriler: Bendeki ilk izlenim, sanki şiiri iki farklı şair yazmış. Ya da aynı kişinin farklı ruh halleri. Kimi yerlerde şiir, son derece modern. Günümüz şiirinin istediği kıvamda ama bazı yerleri ise alaturka/eskitilmiş. Arabeske yakın. * "bestekâr bulut'um" la başlayan 5 dizelik bölümdeki 4.dize, buraya uymamış. "ma(a)lesef aşkıma silah dayadım çoktan" gibi arabesk bir söylem. Bölümü zayıflatmış. Çıksa, şiir bir şey yitirmez.
Dil, Türkçeden uzaklaşıp Osmanlıcaya yapıştıkça; özellikle de yazımda hatalar oluşuyor. (Malesef> değil> Maalesef) Şair, yazım kılavuzunu yanında tutmalı ve sık sık bakmalı. Nerede şapka konacak harflere, nerede çift harfli.. vs.
"öfkemde (silsile-i sadat-ı) ömrünün "
Bu gibi Osmanlıca tamlamalara ne gerek var? Kaç lise (dahası kaç üniversite) öğrencisi anlıyor ki? Bir yama gibi... "söylerken (lisanın) şarkısını " 'Lisan' gibi eski bir sözcük....
"...tapındığım mabet" gibi alaturka bir söylem, şiiri zayıflatıyor, gücünü kaybettiriyor.
Halbuki "kulağımda kiraz çöpü sesinin kirazda kırmızı bir mektup sesinde her zamanki limon çığlığı" gibi, taptaze bir söyleyiş var. Şiir, bu tarzda akıp gitmeli. (Yalnız bu bölümde de üç kez "ses" kullanılmış. Aynı sözcüklerin yinelenmesinden kaçınmalı şair.)
"yanaklarının yangınında kırmızı bir öpücük.." dizesiyle başlayan bölüm ve süreği, bence daha başarılı. Daha imgeli. Yeni.
* Bir öneri de dize sonlarındaki tekrarlar için: "ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim"
Bu dize, güzel ama o kadar çok yinelenmiş ki; kendini biraz yıpratmış gibi. Belki daha "eksilterek", daha az söylenmeli. Özellikle de son üçlükte, iki kez yinelenmiş ki iyice büyüsü kaybolmuş. Bir üst bölüm de öyle bitiyor zaten. Bu kadar enflasyona gerek yok bence.
behçet necatigil'in unutulmaz sözüydü: "Şiir kata kata değil, ata ata yazılır" Yani bir sözcük ekonomisidir.
Ben olsam, son iki bölümü ( altı dizeyi) üç dizeye indirirdim. İkili ve sonda tek bir dize. (final dizesi)
sen çalarken karmaşık ıslığını söylerken üveyiklerin türküsünü
ben ömrümü sana adıyorum, sahibi ol sevgilim
***
Genç Arkadaşım,
"yazıda arapça bir işkence" olmasın şiir(imiz)...
"Türkçem, ses bayrağım benim" demişti Dağlarca.
*** İyi şiirler için, ustaları çok okuyalım. Ayda en az dört-beş edebiyat/şiir dergisini düzenli (abonelik) izleyelim.
mutlaka öyledir ama eleştiri öznel olmaz olmamalı efendim. Sizin anlayışınıza göre yanlıştır belki ama bu ülkede yazan onlarca acemi şair var. Eleştirmek iyidir yalnız kimi nasıl eleştirirsin bilinirse. Nesne eleştirilir gibi şiir eleştirilmez.Saygılarımla
efendim merhabalar..lütfen yanlış anlamayın şiirime yaptığınız 'küçük eleştiriye' yaşınıza hürmeten bir cevap yamak istedim(naçizane) şiirlerimi farklı ruh halleriyle yazıyorum ve elimde olmayan bir şey bu.. şiiri siz yaratsaydınız belki daha iyi olabilirdi ama yazar benim efendim.şiiri beğnememeniz ve eksik bulmanız muhtemelen üslub farkımızdandır.Arabesk söyleme gelince o cümlede anlatmak istediğimi belli ki hiç anlamamışsınız çünkü aşkın ruh hali her zaman mutluluk içermiyor aşkın hüznü,sevgilinin nazından bıkmak ve belki aşkın tanrısallığı esas tanrının aşk oluşunu anlattım. Sıkıntılı zamanların tanrısallığı bile etkileyebileceği..Osmanlıca tamlamalara gelince türk diline uygun karşılığını bulamadığımdan yazmışımdır, anlatmak istediğim yine sevgilinin kutsallığı tanrıdan öte kutsallığı.Alaturka dediğiniz söylemler şiire renk katıyordur belki efendim ki birçok yabancı ve türk şair şiirinde kullanmıştır, örnekleri çoktur.Küçük İskender örneğin.. Bir nesnenin,kişinin,sözcüğün vurgulanması onu her zaman yıpratmaz ki eğer yıpratıyorsa da güzelliğin yıpratılan bir şey olduğundandır bunu da anlatmak gerek.Eskiyen bir şeyin değerinin ilk zamanki gibi olmadığını yansıtmak belki de. Şiirimi sağolun kendi şiiriniz gibi sahiplenmeniz ağırıma gitti 'indirdim' lütfen şiire karışmayınız ve karşınızda daha çok yol alacak bir genç olduğunu unutmayınız efendim.Şiirlerime dokunulmasını istemem. Her şair doğru söylememiştir belki de.. "Şiir kata kata değil, ata ata yazılır" bu söz elbette güzel ve sadelik anlatıyor ama yine öznel bir bakıştır. Her şair bu türden eserler vermek zorunda değildir.Emin olun türkçeyi sizin kadr önemsiyorum ve kelime kelime araştırıyorum kökleri nedir ne değildir diye.Yazım ve noktalamadaki eksikliğimi biliyorum efendim elimden geldiğince öğrenmeye çalışıyorum.Türk dilinde etkisi olan dillerin varlığı beni de rahatsız ediyor ama batılı bir sözcük kullanmak yerine osmanlıca bir sözcük kullanmak daha iyidir.Ustaları okuyorum efendim Küçük İskender,Nazım Hikmet,Cemal Süreya,Atilla İlhan,Özdemir Asaf,Arif Ay,Abdülkadir Budak,Bahattin Karakoç, Sunay Akın vb.. Bir öğrenci için bu kadar edebiyat dergisi fazla masraflıdır ve 'edebiyat' kelimesi arap kökenlidir türkçedeki karşşılığı 'yazın'dır efendim. Görüyorsunuz ki kullanıyoruz bunları. Siz bile kullanıyorsunuz. Şiirin bağışlayan özüyle, Kardeşliğin içtenliğiyle.
sebebimiz,
suçlumuz ,
var olmaklı ki bizde olabilelim ..
tebriklerimle güzeldi şiir ...saygılar berçe