GÖNÜL YANGINI
Şehirde sıkılırken yılın nisan ayında
Yüzmek isteyiverdim köyün soğuk suyunda İzin formunu sundum çalıştığım makama Merdivenden inerken bakmadan hiç arkama Köyüme vardığımda güneş tam duruktaydı Olanca ışığıyla sevgi yollamaktaydı Annemin ellerini hürmetle öptüğümde Gördüm sevinç gözyaşı gözünde döktüğünde Komşular geliverip hal ve hatır sordular Gençler kolumdan tutup futbola buyurdular İlde robotlaşınca maçta enselenmiştim Yenilgiyi görünce terden sersemlemiştim Eşofmanı çıkartım köylüler meraklandı Soğuk karlı sularla vücudum balıklandı Kendim bıraktığım göl çokça derinlikteydi Vücudum titriyordu su buz serinlikteydi Annem duyunca gelip taşı vurdu göğsüme Kendimi çok zor attım bir söğüdün üstüne Şelale vuruyorken sert soğuk sularını Omzuma yüklüyordu karlı buz dağlarını Annemin ilk taşıyla göğsüm yaralanmıştı Seyre gelen Hatice durumdan anlamıştı Dedi bir bak oğlunun göğsünden kan damlıyor Sevdam yüreği yakmış kalp bakıştan anlıyor Anne yüreği var ya eriyiverdi bana Dedi affettim yavrum çık gölden deli dana Sudan çıkınca koşup evin yolunu tuttum O yarin bakışıyla vücudumu kuruttum Annem geliverince olanları unuttu Ihlamuru kaynatıp bardağı elde tuttu Dedi bundan alıp iç bir şeyin kalmayacak Hatice’nin bakışı yaranı bağlayacak Bilirim oğlum dedi su yürek serinletmez Gönüller yangınına kutup buzları yetmez M.Sıddık SOLMAZ |
Gönüller yangınına kutup buzları yetmez
Sevdaya dair çok duygulu bir manzum hikayeydi.
Annenizin dediği doğru.
Gönül yangınını buzlar bile söndüremez.
Bu güzel şiirinizi kutluyorum.selamlar.